sekiz. sekiz aralık mavili olduğum gün. seni tanıdığım gün. seninle tam iki yüz elli altıncı günümüz bugün. sen demek, burada yaşadığım her şey demek ya da uzaktan da birini bu kadar sevebileceğimi öğrenmem demek. aramızdaki onca uzaklığa rağmen seni iliklerime kadar hissetmek ya da hiç dokunmadan sarılabilmek demek. en çok şeyi seviyorum ben, tartışırken bile birbirimize birbirimizi çok sevdiğimizi söylememizi. bir de sende farklı olmamı. mesela herkesle gülüp eğlenip ama bir şey olduğunda yine bana gelmeni, yine her şeyini bana anlatmanı, kardeşim demeni. sonra, bir şeyi çok istersem kıyamamanı, her şeyi birlikte yapmamızı, her şeyim demeni, güzel kalbini ve merhametini. hepsini seviyorum. benim için öylesine birisiyken şimdi geldin ve her şeyim oldun. gün geçtikçe daha çok bağlanıyoruz, daha çok şey öğreniyoruz ve daha çok seviyoruz. sen şimdi benim her şeyimsin, öz gibi gördüğümsün, kırmızılımsın.