yirmi bir haziran. bundan altı yıl evvel. gece iki civarı. on yaşına girecek bir çocuğun karşısında; annesine ve çocuğa bıçak doğrultarak gelen sarhoş bir baba. bıçağı görür görmez çığlıklarının mesken olduğu bir ev. kan kustuğun bir gece. çaresizliğin yuva bulduğu bir çocuk. çocuk sevincinin köreldiği o an. bir çocukluk gömüldü orda. gömüldü ama hayat bir avuç toprağı bile fazla gördü ona. bir çocukluk o yaşta bunları ve daha fazlasını yaşadığı için gömülür.