sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=YuR-ukXgpZw
          	"Geç kalmışlık,
          	Defterimin başında, boş sayfalar bırakıyorum. Bugün yazmaya baştan değil, sondan başlıyorum. Başta söyleyemediğim kelimeleri sonda söylüyorum. Bütün geç kalmışlıklarla sondan başlıyorum. Gerçi, ömrün başında insan neye geç kalır ki! Defterimdeki nokta umutsuzca bana gülümsüyor.. Evet dervişim insan bazen bir noktaya bile geç kalır. Ben bütün noktalara geç kalarak berbat haldeyim.
          	 
          	Gecenin ayazında balkonda oturup geceyi geç kalmışlıklarımla boyuyorum. Geç kalmışlığın rengi olur mu? diyerek bana üstten bakma dervişim. Benim geç kalmışlıklarımın renkleri var ve hepsi birbirinden farklı..
          	kız çocuğusun bunları ertelemelisin diyerek bütün hayalleri öldüren zihniyete bir nebze kızgınım. O yüzden hayallere geç kalmışlığı kırmızıya boyuyorum. Ailemize yakışan dostluklar kur, bu dostlar bizim ailenin maneviyatıyla aynı değil, kendine göre dostlar bul diyerek bütün farklılıkları reddeden ebeveynlere bir nebze kırgınım.. O yüzden dostluğa geç kalmışlığı mora boyuyorum. Hareketlerine dikkat et! ailemizi utandıracak bir şey yapma  diyerek  gülümsemenin suç olduğunu düşünen büyüklere bir nebze üzgünüm.. O yüzden  eğlenceye geç kalmışlığı lacivertte boyuyorum.  Zararlı dostluklar seni aşağıya çeker, dost edinme! Başarmak istiyorsan yalnız kalmalısın diyen akademisyenlere  bir nebze  hissizim. O yüzden yalnızlığı griye boyuyorum. Sevmek mi? Dervişim ben bunca geç kalmışlıkların içinde sevdaya, gönül yeğlemeye vakit bulamadım. O yüzden onu şeffaf bir renge boyuyorum.. Hem renksiz  hem de her han geç kalmışlığımın bir rengine boyayacakmış gibi. Geceyi boyuyorum geç kalmışlıklarımın kaleminden. Gecenin halini sorma dervişim. o daha beter halde.. Sanki bir renk olmak isteyip de hiçbir renk olamamış gibi.. Gece de bütün noktalara geç kalmış gibi.. berbat halde.."

merveates23

@sude_rdgn1  şairem artık  yeni yazı istiyoruz lütfen burayı boşlamayın :))
Reply

ezeell_

@sude_rdgn1 çok güzel yazmissin
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=NKfmciQ2t8s 
          	  Geceler hep beni telaşlandırır. Sanki arsız çocukmuş gibi sus! Dersin inadına susmaz. Sesini yükseltip bağıra bağıra söyler. Geceler çok seviyor yalnızlığımı yüzüme vurmayı.. Gerçi bizim yalnızlığımız bir yankı sustuğumuz zaman biter..
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=YuR-ukXgpZw
          "Geç kalmışlık,
          Defterimin başında, boş sayfalar bırakıyorum. Bugün yazmaya baştan değil, sondan başlıyorum. Başta söyleyemediğim kelimeleri sonda söylüyorum. Bütün geç kalmışlıklarla sondan başlıyorum. Gerçi, ömrün başında insan neye geç kalır ki! Defterimdeki nokta umutsuzca bana gülümsüyor.. Evet dervişim insan bazen bir noktaya bile geç kalır. Ben bütün noktalara geç kalarak berbat haldeyim.
           
          Gecenin ayazında balkonda oturup geceyi geç kalmışlıklarımla boyuyorum. Geç kalmışlığın rengi olur mu? diyerek bana üstten bakma dervişim. Benim geç kalmışlıklarımın renkleri var ve hepsi birbirinden farklı..
          kız çocuğusun bunları ertelemelisin diyerek bütün hayalleri öldüren zihniyete bir nebze kızgınım. O yüzden hayallere geç kalmışlığı kırmızıya boyuyorum. Ailemize yakışan dostluklar kur, bu dostlar bizim ailenin maneviyatıyla aynı değil, kendine göre dostlar bul diyerek bütün farklılıkları reddeden ebeveynlere bir nebze kırgınım.. O yüzden dostluğa geç kalmışlığı mora boyuyorum. Hareketlerine dikkat et! ailemizi utandıracak bir şey yapma  diyerek  gülümsemenin suç olduğunu düşünen büyüklere bir nebze üzgünüm.. O yüzden  eğlenceye geç kalmışlığı lacivertte boyuyorum.  Zararlı dostluklar seni aşağıya çeker, dost edinme! Başarmak istiyorsan yalnız kalmalısın diyen akademisyenlere  bir nebze  hissizim. O yüzden yalnızlığı griye boyuyorum. Sevmek mi? Dervişim ben bunca geç kalmışlıkların içinde sevdaya, gönül yeğlemeye vakit bulamadım. O yüzden onu şeffaf bir renge boyuyorum.. Hem renksiz  hem de her han geç kalmışlığımın bir rengine boyayacakmış gibi. Geceyi boyuyorum geç kalmışlıklarımın kaleminden. Gecenin halini sorma dervişim. o daha beter halde.. Sanki bir renk olmak isteyip de hiçbir renk olamamış gibi.. Gece de bütün noktalara geç kalmış gibi.. berbat halde.."

merveates23

@sude_rdgn1  şairem artık  yeni yazı istiyoruz lütfen burayı boşlamayın :))
Reply

ezeell_

@sude_rdgn1 çok güzel yazmissin
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=NKfmciQ2t8s 
            Geceler hep beni telaşlandırır. Sanki arsız çocukmuş gibi sus! Dersin inadına susmaz. Sesini yükseltip bağıra bağıra söyler. Geceler çok seviyor yalnızlığımı yüzüme vurmayı.. Gerçi bizim yalnızlığımız bir yankı sustuğumuz zaman biter..
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=BwSacW1HQ_U
          "Sevdalılar ülkesi;
          Gezdim dervişim.. Gezipte yoruldum. Sessiz sokakları, ayakkabımın çıkardığı tok sesle şereflendirdim. Pembe evlerin siyahlıklarına büründüm.
          Durakları vardı bu ülkenin sevipte yorulanlar için özenle hazırlanmış duraklar. Dışardan her şey leylaktı, içerden ise birer unutulmuş rüyaydı.
          Çok konuşur bu ülkenin insanı ama sevdayı sorsan susarlar, hem de yemin etmiş gibi.. Elifle noktalananlar vardı bu ülke de, başlamadan bitirmişler her şeyi..
          Bu ülkede bir isim, bir külü korlaştırır. Küller sönmez bu ülkenin ocaklarında, küller hep yanar. 
          Sevdalıları anlat diyorsun dervişim. Görsem anlatmaz mıyım? Evet dervişim sevdalılar ülkesindeki sevdalılar, yalnızlıklar ülkesine göç etmişler; arkalarında haroşa, boş hayat bırakarak.. Gülüşleri pembeydi ama ruhları siyahtı dervişim. İnsanları el eleydi ama yürekleri uzaktı hem de çok uzak.. Mutluydular ama yüz yüzeyken güzel ve mutluydular, arkalarını döndüklerinde çirkefliğin bütün tonlarını giymiş ablukalardı. Dervişim bu ülkede ihanet meşrulaştırılmış. Sorsan herkes seviyor. Hayır! Dervişim herkes yüreğinin yettiği kadar seviyor. Sonra ayrılık  vakti geldiği aşktan ölmeyi bırakıyorlar. Başka ruhu zehirlemeye yöneliyorlar. Bu ülkede insanlar sevdalı değil dervişim sadece sevdalıyız zannediyorlar. Sokaklarında burnumu kapatıp  yürüyorum dervişim çünkü sokaklarına aşkın acı kokusu sindirilmiş. Yanıma güzel anıları koymak için bir çanta aldım dervişim. Ama haroşa hayatların acı anılarını koyuyorum. Sevda bulutuna revan olan güzel kız, şimdi sokaklarında burnunu kapatıp, kalp kırıklarına basmamak için çapraz atıyor adımlarını. Ülkenin çiçekleri soldurulmuş. Çiçekler soldurulmamalı bu hiç iyi olmadı dervişim hem de hiç.. Sevdalılar ülkesinde gerçekten sevdalı görmek istiyorsanız mezarlıklarına gidin, sevda yağmurunda ıslananların hepsi gömülmüş.. Ve bu sıralar sevda yağmuru hiç yağmıyor.."

emir_altun

@ sude_rdgn1  öylesine guzel ve anlamlı cümleler kurmuşsunuz ki bir an gittim o ülkeye 
Reply

_sahra_24

@ sude_rdgn1  çok güzel olmuş...
Reply

Zumra06_04

Beni anlatmışsin
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=itNR1duv-Gk
          "Çay;
          Dervişim çayını nasıl istersin, demli mi, açık mı?
           Bir çayın rengi bana çok şey öğretti. Mesela geceye yakın olanlar çaylarını demli tercih ederler, Güneşe dost olanlar ise çayın açığını içerler..
          Sonra çayını şekersiz içenler var.. Kimisi derdinden çayı demli ve şekersiz içer,  kimiside keyfinden.. Ha! Dervişim  birde çayını bol şekerli içenler vardır. Onlar dünyayı 'toz beyaz' görenlerdir. Şimdi diyeceksin limon ağacına şiirler yazan kız o 'toz pembe' olmasın.. Yok! Dervişim o insanlar için pembe de çok koyu kaçar. Kimisi masumluğundan öyle bakar, kimiside umursamazlığından..
          Bugün bahçede ateş yakıldı dervişim beş farklı insan birde uzakta  içmeyi değil, izlemeyi tercih eden yürek.. Oturduğu sandalyede hafif öne eğilmiş çayını  düşünerek yudumlayanlar, koyu çayın yanında sigarayı tercih edenler, birde sohbet ederken  çayının bittiğini fark edemeyenler..
          Bir çaya çok anlam yükledin deme dervişim.
          Çayın rengi hayatı, attığın şeker sayısı mutluluğu, oturduğun sandalyedeki duruşun özgüvenini temsil eder. Bir çaya acılarını, yalnızlıkları sığdırıp içenlerin yanında benim benzetmelerim hafif açık kaldı..
          Unutmadan dervişim sanada bol demli, tek şekerli, masanın köşesine bir çay söylüyorum. Afiyet olsun.."

emir_altun

@ sude_rdgn1  banada bol demli bir çay derviş
Reply

_sahra_24

@ sude_rdgn1  yüreğine sağlık kardeşim    çaya olan bakış açımızı değiştirdin❤️
Reply

berna_mullaoglu_

@ sude_rdgn1  yüreğine emeğine sağlık şairemiz
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=CwhYh2ZQmHU
          "Yalnızlıklar ülkesi;
          Burası yalnızlıklar ülkesi dervişim. Bende yalnızlıklar ülkesinin sessiz kızıyım. 
          Acılarını ışıltılı gülüşlerini arkasına saklayan insanlarla kaplıdır. Sonra bu ülkenin, kuşları kanatlarında acıyı taşırlar.. Bu ülkede sabah erken kalkılır güneşe nefret kusmak için, akşam ise geç yatılır geceyle konuşmak için.. Yıldızlara imrenir bu ülkenin insanı ama gece olmaktan vazgeçmezler..
          Anı toplayıcılarıyla meşhurdur bu ülke; unutmazlar güzel anılarını, bazen unutacak olurlar. Bütün anılarını tahta bir arabaya doldurup edindikleri yerleri anılarıyla gezerler.. Hırsızları vardır bu ülkenin; ceblerinde ipekten mendil içinde ise en güzel mutlulukları.. Para çalmaz bu ülkenin hırsızları mutluluk çalarlar...
          Sokak satıcıları, gömlekte %50 indirim var diye bağırmaz.. Mutluluk ülkesindeki biletlerde %50 indirim var diye bağırırlar.. Yağmur yağmaz bu ülkeye dervişim. İnsanları hüzünleriyle kara bir yağmur bulutu oluşturup gözyaşlarıyla bütün ülkeyi ıslattıkları için.. Bu ülkenin insanını kokusundan tanırsın çöldeki tek çiçekmiş gibi yalnızlık kokarlar.. Bahçede oynayan çoçuklara balkonundan bütün çirkefliğiyle bir adam bağırıyor bu kesinlikle mutluluklar ülkesinin insanı, sokağın başındaki yaşlı teyze koşa koşa gelip balkondaki adama 'siz mutluluklar ülkesinin insanı, az önce ağır sözlerinizle bahçede oyun oynayan çocukların gülüşlerini ezdiniz. Lütfen özür dileyin' evet bu kesinlikle yalnızlıklar ülkesinin insanı sözleri yalnızlık kokuyor. Bu ülkenin insanları cam bardak gibidir çabucak kırılır ama mutluluklar ülkesinin halkı plastik bardak muamelesi yapar. Bu ülkede sevdalı şairler var ve bütün şiirleri uzaklara.. Aslında uzaklara yazmazlar, uzaklara giden sevdiklerine yazarlar. kırgındır şairleri sevdikleri kendilerine yar olmayıp uzaklara yar oldukları  için. Yalnızlıklar ülkesine herkese yetecek kadar biletim var dervişim. herkesi götürürüm götürmesinede. Herkes yazdıklarımı görür mü bilemem?"

emir_altun

@ sude_rdgn1  gerçekten tebrikler yazılarınız çok zarif ve derin anlamlı sığ gibi duran kelimlerle öylesine yerinde cümleler kurmuşsunuz ki çok derin anlamlar çıkmış tebrikler ❤️
Reply

berna_mullaoglu_

@ sude_rdgn1  çok güzel olmuş 
Reply

jksmeyraf

@ sude_rdgn1  gerçekten ellerine saglık çık güzel yazıyorsun 
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=_eEpOOyQEpQ
          "Geçen yıllar;
          Bu geçen yıllar beni çok olgunlaştırdı dervişim. Ayları sessizleşmeyi, günleri ağlamayı, saatleri düştüğün yerden kalkmayı, dakikaları ise hayal kurmayı öğretti dervişim..
          Yalnızlaştırdı bu yıllar beni.. Ruhumla bir olmayı öğretti. Dertle dost olmayı, mutlulukla düşman gezmeyi..
          Bahçemdeki limon ağacıyla arkadaş olmayı öğretti. Saatlerimi insanlara harcamanın boş olduğunu, bir kuşun kanadına imrenmeyi, gökyüzündeki bulutların gidişine bir anlam yüklemeyi öğretti dervişim..
          Eğer anlaşılmak istiyorsan bir insanla değil en sevdiğin kalemin ve defterinle konuşman gerektiğini öğretti. Bu yıllar bana dikmeyi öğretti ama sökük dikmeyi değil, ruhumun  parçalanmış yerlerini dikmeyi..
          Gözyaşlarım bitse vaveylanlarım vardı. Vavelyanlarım bitse dualarım..
          Bu yıllar bana Yaradanla dost olmayı öğretti. Hani derdim var ondan içiyorum diyorsunuz ya, bu yıllar bana derdin içmekle değil istemekle biteceğini öğretti.
          Daha önce hiç duymadığınız dostlar edindim. İsimleri olmayan dostlar, hepsine dostluğuna yakışan isimler verdim.
          Balkonla dertleşmeyi, limon ağacıyla gülümseyi, gökyüzüyle aşkı öğrendim. Karanlık odada aydınlığı görmeyi, yalnızlığın mahşer yeri gibi kalabalık insan topluluklarında  olduğunu, susarak konuşmayı öğrendim.
          Bu geçen yıllar beni çok yaşlandırdı dervişim. 
          Birisi bir iyilik yaptığında yadırgamayı, kötülük yaptığında ise umursamamayı öğretti.
          Görmediğim torunlarım oldu. Hepsine insanlara güvenmemeyi, gökyüzünü dost edinmeyi öğrettim aynı yılların bana öğrettiği gibi..
          En önemlisi elimdekiyle yetinmeyi, şükretmeyi; istemenin Allah'ını öğrendim dervişim.
          Etrafımdaki ölü insanlarla konuştum. Ruhları ölüpte, bedenleri gömülmeyen insanlarla..
          Sabah ölümün bitiş değilde kurtuluş olduğunu düşünen insanlarla, akşam ise ölümden kaçan; yaşamak için hastalıkla mücadele eden insanlarla sohbet ettim.Bu yıllar beni yordu ama çok şey öğretti dervişim.. eskimiş, geçmiş yıllar.."

emir_altun

@ sude_rdgn1  ❤️❤️
Reply

emine1402

@sude_rdgn1  gerçekten yazdıkların hepsi çok güzel
Reply

berna_mullaoglu_

@ sude_rdgn1  çok beğendim güzel olmuş
Reply

sude_rdgn1

Yeni yazı paylaşmıyorsun, burayı unuttun gibi mesajlar atmışsınız. Arkadaşlar ben bu sene sınava hazırlanıyorum o yüzden bu sıralar pek paylaşamıyorum bende farkındayım. Kusura bakmayın.. Sınav bittiğinde bunu acısını çıkaracağız siz konuları söylersiniz bende yazılar yazarım.. Yazılarımı okuyup iyi veya kötü mesaj atan kardeşlerime çok teşekkürler..❤❤❤❤

jksmeyraf

@ sude_rdgn1  bende sınava hazırlanıyorum yazdığım hikayede can sıkıntısından önceden yazdığım şeylerdi, arkadaşlarım yaz dediler yazdım 
Reply

sude_rdgn1

https://www.youtube.com/watch?v=gy_QY9ZojyE
          "İmtihan;
          'İnsan kimi çok severse onunla imtihan edilir.' derler. İnsanlar korkar sevmekten.. Kim ister ki baharına zemheri bulaşsın. O kadar çok korkar ki onun yerine sevginin zıttını nefreti severler. Hangi insanın gönül aynasına baksanız sebebi belli olmayan bir nefretle doldurmuşlar yüreklerini.. Yüreği nefretle dolunca insanlar yalnızlığa sevdalanırlar çünkü bilirler katlanılmayacak kadar kötü olduklarını..
          İnsan yalnız kaldığında konuşmak ister birileriyle; onlarda dostların Dostuyla konuşurlar, hergün, saatlerce, sıkılmadan; bir sonraki sohbet bir öncekinden daha koyu, daha derin..
          Memnundur Yaradan kulunun Kendisini anmasından, Kendisiyle konuşmasından.. Kulu kendisini anıp, iyilikten uzaklaşmasın diye yalnızlığın en güzelini verir..
          İnsanlar anlar çok sevince değilde, sevdiği yüzünden Rabbinden uzaklaşırsa imtihan edileceğini. En çok vaktini harcadığınla seni imtihan eder. Alır sevdiğini senden, alır ki uzaklaşmayasın Kendisinden. Rabbinden uzakta olan kötülüğü şuursuzca yapar. İyiliğini düşünen Rabbinden uzaklaşırsan, kötülüğünü düşünen seni esir alır.
          Sevmekten korkma! Ama sevipte Rabbinden uzaklaşmaktan kork!"
          
          'Sevda zehri yürekte güzeldir. Zehir beynine ulaştığında hayırsızdır sevmek'

jksmeyraf

@ sude_rdgn1  en sonda yazdığın mükemmel 
Reply

Evkusu_6729

@sude_rdgn1  vay cidden çok iyib
Reply

merveates23

Şairem öyle yazıyorsunki sen yaz ben kimse okumasana okurum
Reply

sude_rdgn1

"Ekşimiş  sevdalar;
          Sevda nehrinin kıyısında, kuşlar eşlik ediyor kitapla kalemimin yalnızlığına.. Sanki bugün gökyüzü   sevdalısına küsmüş gibi kızgın, bir o kadar da kırgın.. Ağlıyor yalnızlığına.. Ey! sevdalı gökyüzü madem sevdadandır gözyaşın niye düştüğün insanı yakarsın? Sevdalının gözyaşı şifadır. sen niye düştüğün insanı yaralarsın, yoksa sevdadan değil midir gözyaşların, yalan mı söyledin seni bekleyen toprağa? 
          Ah! Benim zevahir başım niye aldanırsın dış görünüşe bu kadar.. her sevdalının zararıda faydasıda birbirinedir. Gökyüzünün faydası toprağadır, insana değil.
          peki insanlar sevdasına niye bu kadar perdebirun, niye bu kadar kıymetsiz? 
          Koskoca dünyanın mavilerine sahip olan gökyüzü bile sevdasına üstünlük taslamayıpta kırmazken, küçücük ağzına bile sahip çıkamayan insanlar sevdasına bu kadar nankör. gerçekten hiçbir şey eskisi gibi değil.. Gitmiş güvenilir, sevdasına sahip çıkan insanların hepsi toprağın altına. kalmış edepsizliği tumturak anlatan insanların hepsi toprağın üstünde.
          
          Kısaca ekşimiş sevdalar tıpkı bir aylık dışarda kalmış pilav gibi.. Kokmuş.."

_sultanpan

Bunu instgramda paylaşabilir miyim ama altına size ait olduğunu yazarım 
Reply

sude_rdgn1

"Aldanışım;
          Saatler bir bir geçiyor ömrümden. Yaptıklarım bir bir geliyor gözümün önüne.. Bir doğru, bir yalnış ömür geçmiş öylece.. İnsanoğlu bir doğru yapıp hemen ardından bu doğru bana çoktur dercesine yalnış yapmış.
          Hayat bitmiş canhıraş çektirerek gönlüme.
          Geriye kalmış iyilik, sevda, dua. Boşa gitmiş kızgınlıklarım, boşa gitmiş öfkem, boşa gitmiş hırsım. Kekre duygularımla; Canımı sıktığımla, zihnimi karartığımla bitmişim.
          Ömür uzun sandım aldandım iblisin efsunkar tekliflerine. Üzmüşüm sağımdaki meleği, yine üzerek yazdırmışım solumdaki meleğe..
          
          Ey! Benim müteessir aldanışım, ne çok yıpratmışsın beni.
          Ey! Benim cahil aldanışım, ne çok yormuşsun beni. 
          Ey! Benim yalandan aldanışım, ne güldürmüşsün iblisi.
          Ey! Benim kör aldanışım, ne üzmüşsün meleği.
          
          Ömrü sandım uzun nehir. Meğer nehirdeki yaprakmışım. Takıldım bir taştan dağa. Ömür sandığım nehir, taş dağ da bitermiş. Ah! Benim iyiliklerim ne üzmüşüm sizi, kötülüğe meyil ederek. Ah! Benim. Ah! Benim.
          
          Ömür bitti 'oh rüyaymış' dedim. 'Tüh rüyaymış' diyemedim.."

merveates23

@_Orhanbey yorum yok çnkü şairem ilk zamanlar yapılan yorumların hepsini siliyordu
Reply

_sultanpan

Ohaaa abi çok iyi en altta kalmış bence bu yazıyı tekrar güncelle nasıl hiç kimse yorum yapmamış bu yazıya
Reply

sude_rdgn1

"Yusuf ile Züleyha;
          Küçük çocukken hangi sevdalıların hikayesiyle büyüdünüz? Hangi sevdalının sevdasına imrendiniz? O küçücük yüreğinizle şunu dediniz mi? 'Benim beyaz atlı prensim bu adam gibi olmalı ya da ben kendi masalım da bu kadın gibi olacağım.' Hangi sevdalı size bunu söyletti. Leyla ile mecnun mu, ferhat ile şirin mi, juliet ile romeo mu, yoksa Yusuf ile Züleyha mı? 
          Ah yüreğimin ince, naif sızısı Yusuf ile Züleyha.. İkinizin ismini yan yana görsem yıkık gönül evim kendiliğinden tamir olur. İkinizin ismini birbirine karışmış görsem gönül bahçemde çiçekler açar, kuşlar öter. İkinizin ismini ayrı görsem gönül dünyama kara bulutlar çöker de başlar hüngür hüngür ağlamaya. Gönül evime taht kurdunuz Yusuf'um.. Züleyha'm..
          Yusuf gibi adamları özledik.. Bu zaman da yusuf olmak kolayken zorlaştırdık. Öyle zorlaştırdık ki Yusuf'a konukluk eden kara kuyu bile olamadık. Özledim yusuf gibi gözleri, yüreği güzel adamları, özledik yusuf gibi yüce yürekli adamları. Hasret kaldık yusuf'um senin gibi kara kuyulara düşmeden, türlü dertleri çekmeden Yusuf olmak varken hasret kaldık senin gibilere..
          Özledik Züleyha gibi kadınları. Züleyha olmak kolayken zorlaştırdık öyle zorlaştırdık ki Züleyha'nın bekleyişindeki sır bile olamadık.. Züleyha gibi kadınları özledik. Yusuf güzelliğiyle tüm mısıra nam salmışken helalini bekleyen züleyhaları özledik. Bakanlara inat iffetini koruyan züleyhaları özledik. Mukadderatını bekleyen züleyhaları özledik. Bekleyişlere sabır gösteren züleyhaları özledik..
          Yusuf ile Züleyhayı özledik. Pisliklerin temiz su gibi aktığı nehir kenarlarında yusufla züleyhayı özledik. Yusufla züleyhanın safderun sevdalarına tahayyül eder olduk. Tumturak sevdalardan, gençlerin perdebirun aşklarından iğrenir olduk..
          Yusuf ile Züleyha' nın sevdasını özledik. Züleyhanın sadece bir adamı bekleyip ona mektup yazmasını özledik. 
          

_sultanpan

Diyorum en altlarda ilk yaZıyorsun ya kötüleri vardır abi en alttakiler DHA iyi
Reply

sude_rdgn1

@ sde_xx  *Ey içimdeki yıldızların mütercimi, ölü olmayan kuşlarım benim.
            Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um. Nil'in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı.. Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu. Konuşan ağacım bana, konuşan ırmağım benim. Işıklı yağmurum. Gözlerimle gören ey, ey gözleriyle gördüğüm. En derin kaybolduğum ey. Nil'in sesi geliyor, gelsin, sesim Nil'e gitmiyor, gitmesin. Sesi bana gelmeyen, sesim ona gitmeyen ey. Ey kalbimle seven, ey kalbiyle sevdiğim. Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan, vahayı kaybedip çölün rahmetine düşen defterim. Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi. Sevdiceğim, dağ lalesi, çöl çiçeği..
            
            Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim, ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğimi bilmeyen sevgilim, ah benim! Ah benim!
            Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile baki kalacak olan, Ey benim adıyla bile yazılacak olan. 
            Sularıma dökülen karanlık, yoklarımı örten aydınlık
            Tezatlarım benim, benim tekrirlerim. Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim.
            Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim, 
            Sözcüklerim, lügatim, lisan hacmince vasıflandığım vasıfım..*
            Yusuf diye başlayıpta Yusuf'tan ileriye gidemeyen Züleyhaları çok özledik."
Reply