*Kefenim kefil midir öldüğüme...
*Dışarıda yorgun bir sonbahar havası var.
Ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor. Üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma vakti. Bir sahil kenar çaycısına sığınma vakti. Bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda.
Ben bulutların dilinden anlamam.
O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca.
Şimdi bütün bunların önemi yok.
Ben umut arıyorum.
Ben umut arıyorum.
Ben umut arıyorum.
Ben seni arıyorum.
*Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik,
Hiç gitmesem,
Oysa ne kadar sakin sokaklar,
bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi,
sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim,
sesime ses veren olursa bir gün.
*O güvercin yıkık dökük, uçmaya mecali yok, kırılmış bir yanı.
*Ne cenneti merak ediyorum, ne de cehennemi; çünkü ben seni gülerkende gördüm, ağlarken de.
*Hep beklediğim yerden incitiliyorum ama yine de bile isteye olmamıştırlarla kendimi avutuyorum.
*Sesini diyorum, en çok ben duymalıyım. Hatta bir tek ben. Bilirsin, kıskanırım seni ben. Gökyüzünden, yeryüzünden, her şeyden
*Seni bir defter arasında saklanan fotoğraf gibi saklayacağım kalbimde.
Kalbin bir kere kırılabilir...
- Tükenmişliğin son damlaların'da
- JoinedAugust 13, 2016
Sign up to join the largest storytelling community
or
sudolumatara
Nov 26, 2016 06:08PM
Hani birkaç sigaradan sonra pakette çakmak koymak için yer açılır ya, senin kalbinde kaç kişiden sonra bana yer açılacak?View all Conversations