&& Seventeen Timi & &
- Wonu-yah, iyi misin?
- Sunbae? Senin ne işin var burada?
- Sen iyi misin onu söyle, beni boşver. Yaralandığını duydum.
- İyiyim sunbae, ufak bir sıyrık sadece, endişelenme
- Kaç kişiler, tespit edebildin mi?
- Beş kişiler sanırım
- Sanırım mı? Seni kim sahaya çıkardı, eğitimin bitmemişti daha. Ölebilirdin. Sanırım bir üç beş yedi dokuz konumundalar, değil mi?
- Evet öyle gözüküyor, sunbae nasıl bu kadar hızlı tespit edebildin?
- Senin yerinden tabiki, seni kıstırmaya çalışıyorlar belli ki, bu yüzden böyle konumlanmaları en mantıklısı olurdu.
- Düşmanının yerine koy kendini ve savunmanı böyle geliştir
- Aynen öyle, bir şeyler öğretebilmişim en azından. Çelik yeleğin üzerinde değil mi, bir de vurulduğunu gördüler mi?
- İkisi de evet
- Güzel. Beni yanına gelirken görmelerine izin verdim. Ben bir konumuna doğru gidip o taraftan etkisiz hale getirmeye başlayacağım. Dokuz tarafındaki adam sana yönelecektir. Kendini savunabilirsin değil mi?
- Evet, çok kan kaybetmedim, gücüm yerinde.
- Tamam, unutma ölmek
- Yok
- Evet, hadi başlayalım, çalıştığımız gibi, yirmi bir numaralı planla ilerleyeceğiz. Bir aksilik ya da farklılık halinde komutlarımı iyi dinle, sana güveneceğim ona göre.
- Tamam sunbae, ben de sana güveniyorum, haklıyacağız onları.
*** İlerleyen bölümlerde böyle bir kesit olmasını düşünüyorum şimdilik. Yeni bir kitaba başladım, seventeen grubu ile :) Caratları beklerim, herkesi beklerim aslında ;)
Bilmiyorum duyurularımı görüyor musunuz, genelde pek karşılık veren olmuyor ama olsun, ben gene de yazmak istedim. Görüşürüz ;)