superboard1997

İyi geceler yatiyim ben 

superboard1997

Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğu fark edeceksiniz. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi.. Ne denizin mavisi açıcak içinizi, ne pırıl pırıl gök yüzü.. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolucak kadar küçülüceksiniz. Biriler size birşeyler anlatacak durmadan, "önemli olan sağlık, yaşamak güzel, boş ver her şey unutulur" siz hiç birini duymıycaksınız. Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar çok nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz, 'ölüme çare bulundu' yada 'yarın kıyamet kopacakmış' deseler başınızı kaldırıp, "ne dedin?" diye sormıyacaksınız. Yalnız kalmak istiyceksiniz, hemde kalabalıkların arasında kaybolmak..ikisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz...neredeyse dakika dakika, ama kötüleri atlayarak, onunla geçirdiğiniz vakitleri düşünerek, geçmek istediğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz.. Ama hiç biri içinizdeki acıyı dindiremeyecek. 

superboard1997

Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hemde öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiç bir şey görmezken, bilmezken, ondan başka hiç bir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir? 

superboard1997

17 şubat 2025 saat: 23.17
          "Sende hiç bir şeyi sevemiyorsun, her şeye karşı bir nefretin var sanki"
          Hayır aksine sevebildiğim çok fazla şey var benim; Uzun sarılmaları çok severim mesela, böyle kafamı güvende hissettiğim insanların boyunlarına gömüp dakikalarca sarılmayı falan..yada yağmurlu havaları, hafif serin bir havada deniz kenarında ele ele saatlerce sohbet ederek yürümeyi, kahve ve bitki çayı içmeyi, loş ışıklı ortamları, sonbahar mevsimini, kitapları, kitap okumayı, peluş oyuncakları, mumları, gümüş kolye ve ip bileklik takmayı, renk renk kupaları, geceleri, özellikle o ayın ve yıldızların bulutların arasından hafiften göründüğü vakitler saatlerce oturur izlerim, belki şimdi yanımda olamıyorlar ama iki güzel kızım alaz ve lokumum'u, ve ne olursa olsun yanımda olan o iki kişiyi... Daha bir çok şeyi sevebiliyorum ben, duygusuz değilim ki. Bende kırılabiliyorum, sinirlenebiliyorum, ağlayabiliyorum hatta bolca, ne kadar senin yanında gülmesemde başkalarının yanında gülmekten karnım ağrıyor benim, başkalarının yanında hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyorum kendimi, güvende, evde gibi. Onlar benim canımı senin kadar yakmıyorlar, her hareketimde bağırmıyorlar bana, her kavgada gözlerimi doldurmuyorlar, ağladığımda sarılıyorlar, saçlarımdan öpüyorlar beni, yürürken elimi tutuyorlar, sürekli diyorsun ya 'böyle olursan sevmez seni kimse, seninle kim uğraşacak ' diye onlar ben öyle olsam bile seviyorlar beni, bende anlamadım neden seviyorlar ama, seviyorlar işte bir şekilde..