"Özlüyorum, çok özlüyorum. Sesini, gülüşünü, beni benden çok düşünmesini , kıskanmasını, sabah arayıp onu uyandırmayı, uykulu ses tonunu, gülüşlerimizi çok özlüyorum. Ama artık yok. Hiç olmayacak, hiç olmamış. Hiç sevmemiş beni. Çok iyi oyuncuymus. İyi kandırmış. İnandım tüm yalanlarına" dedim acı bir gülümsemeyle. "Sevdim, kendini vazgeçilmez sandı. İçim acıyor benim mecaz olarak degil ama..." durdum ve ona baktım "canımın içiydi."