suyabatanhayaller

Emanet Kalp 12. Bölüm: Opia alıntı 
          	
          	“Tuğra...”
          	
          	“Hım...” diye mırıldandığında kara gözleri yeşillerimde takılı kaldı. Kendine engel olamayan bir hali var gibiydi. Avludaki adam gibi değildi.
          	
          	“Sen beni buraya neden çektin?”
          	
          	“Azarlamak için.”
          	
          	“Neden?” 
          	
          	“Ağladığın için.” 

suyabatanhayaller

Emanet Kalp 12. Bölüm: Opia alıntı 
          
          “Tuğra...”
          
          “Hım...” diye mırıldandığında kara gözleri yeşillerimde takılı kaldı. Kendine engel olamayan bir hali var gibiydi. Avludaki adam gibi değildi.
          
          “Sen beni buraya neden çektin?”
          
          “Azarlamak için.”
          
          “Neden?” 
          
          “Ağladığın için.” 

Ecemner440

KİTAPLAR NEREDE 

suyabatanhayaller

@ Ecemner440  yok bebeğim cabalamamin sonucunu alamıyorum sadece. Okunma yükselse de oy yorum sıfır. Sinirlerim gerildi artık pat diye kaldırdım 
Reply

Ecemner440

@ Ecemner440  Ama beden kuşum benim kacirdigim birşey mi var
Reply

suyabatanhayaller

@ Ecemner440  kaldırdım hepsini:)
Reply

suyabatanhayaller

Ambra'ya bayılıyorum var ya Bir sahne var aklımda daha yazamadım ama neyse... Ambra, Nefes’in yanına Meclise gidiyor ve yurtdışı işini halletmesi vs için. Yine Fransızca konuşuyor tabi. O sırada Nefes’in işi çıkıyor ve Ambra’ya diyor ki;
          
           "Fransızca konuşmak yerine Türkçe konuşmayı dene." tabi Ambra itiraz ediyor. Birilerine sözü olduğundan inatla Türkçe konuşmuyor.  
          
          Ondan sonra Ambra "Olur, konuşmam." Diyor. Ve Nefes tek kaşını kaldırarak "Sonuçta herkes Fransızca bilmiyor, Sibel gibi." Diyor. "Şu işi halledene kadar Sibel'e söylersin neye ihtiyaç olduğunu sonra çıkarız." Deyip yanından ayrılıyor. 
          
          Ardından içeriye Sibel geliyor "Bir şey içer misiniz?" Dediği anda Ambra telefondan google çeviriye giriyor oradan Fransızca yazıp Türkçeye çeviriyor ve Sibel’e gösteriyor. Sibel şaşırmasın mı o an. :)
          
          Demek ki Fransızca konuşmadan konuşabiliyormuş  

suyabatanhayaller

Yangında Kalan o gözler 
          
          Kim geldi kız?” içerden Rojan teyzenin sesi gelince dudaklarımı tedirginlikle ısırdım. Söylemekte çekiniyormuş gibi başımı yere eğerken “Şey...” dedim mırın kırın ederek. Parmaklarımla da oynadım mı tamamdır bu iş.
          
          “Ne oldu ne isteyeceksin?” sert sesiyle başımı yavaşça yukarıya kaldırdım. Utanmış gibi ve aceleci davranarak “Valla bana kızma, ben söyledim ama laf anlamaz bu kadın?” dediğimde içimden sinsice sırıtıyordum.
          
          Barlas anlamayarak kaşlarını çattı. “Neye kızmayım hostes? Neyi söyledin?” dediğinde çıyanın geleceğini bilerek daha hızlı davrandım. Yanına yaklaşarak sır veriyormuşçasına “Sen aradın ya beni? Sevgilim sanmış olabilir? Ne kadar sevgilim değil desem de inanmadı. İnanmaz bu teyzecim? Şey...” dedim yine bakışlarımı kaçırırken.
          
          “Ney?” dedi sabırsızca.
          
          “Biraz onun yanında rol yapsak, oyun yani... çünkü bırakmaz seni de. Ağzından laf almadan da bırakmaz. Biliyorum huyunu. Sadece beş dakika bile olsa yeterli.” dedim çocuk gibi.
          
          Ters ters baktığı sıra içerden Rojan teyze gelirken gördüğü Barlas’la “Buyur evladım?” demişti benimki olduğunu anlamışçasına. Bir yandan da Barlas’a bakıyordum. Oyunumu bozarsa çok pis diline düşerdim.
          
          Barlas genzimi ovalayıp “Süveyda’yı almaya geldim.” dedi. Adımla seslendi ama bu?
          
          Yavuklum mu diyeydi?
          
          Dese fena olmazdı.
          
          “Sevgilisin değil mi? Telefondaki?” Ah teyzecim niye bu kadar heveslisin ya! Ne olur bozmazsın ne olur? Bana öyle bir bakıyordu ki...
          
          Bir anda kollarının arasına çekilirken neye uğradığımı şaşırdım. Bana sarılıyordu ona sarılmış haldeydim. Kalbim hızlı atıyordu. Nefesim kesildi. İmayla yüzüme bakarken şirince sırıttım. Kulağıma doğru eğilince “Ne yapmaya çalıştığını anlamadım mı sandın?” dedi fısıltıyla.
          
          Aboo anlamış mıydı gerçekten de? Tedirgince sırıttığımda oyunumu da bozmamıştı.