Nedendir bilmem, bu hayatın sessizliğini;
Nedendir bilmem, bu hayatın gürültüsünü;
Nedendir bilmem, bu hayatın şanslar ile dolu olduğunu;
Nedendir bilmem, bu hayatın umutsuzluklar ile taştığını;
Bilmem zaten genellikle, bilmekte istemem,
Çünkü eğer bilirsem, öğrenirsem; canımın yanacağını bilirim;
Bu da canımı acıtmaya yeter zaten…
Sahi, yeter mi?
Bu ufacık bilgi, benim canımı yakabilir mi?
Yakıyor ama, yakmaması gerekiyor gibi hissettiriyor,
Çoğu şey öyle değil mi zaten, bu koca dünya da?
Her şey bir şekilde bir şey hissettirir, ama öyle olmaması gerekir gibi gelir,
Mesela bazen bir eşyayı bir yere koyduktan sonra orada durması yanlış gibidir,
Ama orada bırakmak istersin,
Aslında sen orada bıraktığında ne olacağını görmek istersin,
Yanlış olduğunu bile bile, hissede hissede orada bırakırsın,
Ama sonra pişman olursun, değiştirmek istersin bir şeyleri;
Çok geçtir halbuki, olmuş bitmiş bir şeyi değiştirmeye çalıştırırsın,
Hata üstüne hata yaparsın, ve bunun çok geç farkına varırsın;
Pişman olursun ama, iş işten geçeli çok olmuştur,
Şimdi o eşyanın yerinde bir insan olduğunu düşün;
Her şey daha yanlış hâle gelir, hissettirir,
Çünkü karşında ki artık bir eşyadan çok bir insandır,
Onun da duyguları olduğunu bilerek hareket etmeye çalışırsın,
Sırf bu yüzden daha fazla hata yapmaya başlarsın,
Gerisi bir çorap söküğü gibi gelir zaten,
Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz :)...