dokuz dünyanın en âşık adamı sanıyorum kendimi bugünlerde, seneler sonra tekrardan ve bunun yalnızca bir sanrıdan ibaret olmadığının inancını tam da göğsümde besliyorum. aşkımı sığdıramıyorum göğsüme, taşıyor parmaklarımdan. gözlerindeki kehribar yangınında kül oluyor gibiyim. önümde bir defter var, aşkımı ona fısıldayamadığımda yansıması olarak kullandığım. "sanatım sensin," diyorum ona satırlarımda. "tenine fısıldadım geceler boyu, geceler boyu diyorum her defasında; biliyorum bunu, biz gündüzleri gizleriz de, geceler bizim olur aşkım. güzel aşkım. sanatım sensin."