Bu gece ilk defa nefesim daraldı. Senin yüzünden. Panik oldum, boğulacak gibi oldum, koşup pencereye sarılmak istedim. "Nefes alamıyorum" diye bağırmak istedim. Senin yüzünden. Bu gece, hiç tanımamış olmak istedim seni. Bu ilk değildi maalesef. Nefret ettim bana seni hatırlatan her şeyden, sözlerinde seni bulduğum şarkılardan, mum ışığından, karanlıktan, güzel gülen kadınlardan, arkadaşlarından, sana beni unutturan herkesten, bensiz güldüğün günlerden, sensizlikten ağladığım gecelerden, yaralardan, asla iyileşmeyen yaralarımdan, acıyan kalbimden, asla baskın çıkamayan aklımdan, öylece yürüyüp gitmeme izin vermeyen her şeyden. Dolayısıyla en çok kendimden nefret ettim bu gece. Bu da senin yüzünden. Kendimi derin bir çukurun içine hapsedilmiş gibi hissediyorum, ne zaman emin adımlarla tırmansam ışığa doğru, ne zaman ellerimi paramparça ederek, tırnaklarımı kanatarak tırmanmaya yeltensem önümü kesiyorsun. Ne zaman kalksam ayağa, sırtıma geçiriyorsun tekmeyi ben yine tepetaklak. En korkunç rüyalarımda sen çıkıyorsun kapı arkalarından ben hala sana sığınıyorum rüyalarımda. Hala seni arıyorum heybetli sarayların odalarında. Yokluğun rüyalarımda bile acı veriyor bana.dünyamda senin olmadığın yer yok. Senin olmadığın dünyalara ben tutunamıyorum. Duy istiyorum, takdir et acımı, utan kendinden bakama yüzüme. bana bunu yaptığın için bakama kimselerin yüzüne. "Ben artık onu sevmek istemiyorum, özlemek istemiyorum" diye ağladığım her gece için, hissettiğim her çaresizlik anı için ayrı ayrı pişmanlık duy ama çaresi olmasın istiyorum. Fonda cem karaca "sen de başını alıp gitme ne olur" diyor, ben artık başımı alıp gidebilmek, unutabilmek istiyorum.