*Soğuk bir kış gecesiydi. Dışarıdan kar yoktu ama rüzgarın uğultusu çok rahat duyulabiliyordu. Saatin geç olmasına rağmen birçok evin ışıkları yanıyordu. Davetsiz misafir, ışıkları yanmayan birkaç istisna evden biri olan dairenin içinde, salondaki masada oturuyordu. Biliyordu; beklediği kişinin er ya da geç, ama o gece geleceğini biliyordu.*
*Kızıla çalan saçları örgü halinde omuzlarından aşağıya sarkmış, Koyu kırmızı deri ceketiyle tezatlık oluşturuyordu. Bakışları sakindi, tırnakları ritim tutarcasına masaya vuruyor, ev sahibi bekliyordu.*