Ay'ın Sihri Aşka Yolculuk
"İnsan zihne mi nakş olur yoksa kalbe mi?
Eğer zihnine nakş olduysam ve beni unutursa bir gün, yüzümde bıraktığın mühürden tanı beni.
Eğer kalbine nakş olduysam işte o zaman hislerin beni sende tekrar yaşatacak..."
Bu herkesin görmeye vakıf olamayacağı ender bir andı.Norlacs prensi Miles Darcy Norlacs ondan beklenenin aksine elinde kılıç değil de şiir kitabı tuttuğu nadir anlardan birinde, kendine has erkeksi bir tonda, kadifemsi sesiyle mısraları okurken; Elena Rhonzos'un içindeki her geçen gün büyüyüp onu yiyip bitiren o sır adeta Norlacs'ın dudaklarından dökülüyor gibiydi. Elena gözlerinde biriken yaşları gülümsemesinin ardına saklarken o kadife sesi unutmamak üzere zihnine kazımaya çalıştı.
Luna Dawson hastasının orada olduğunu düşünerek Midas Miller'ın devasa kütüphanesine girdiğinde onu loş ışık altında, geniş çalışma masasına dayanmış, elinde oldukça yıpranmış bir kitapla gördü. Ona yaklaştıkça sözleri daha net duymaya başladı. Kime ait olduğunu bilmediği bir şiiri okuyordu.
"... Eğer kalbine nakş olduysam işte o zaman hislerin beni sende tekrar yaşatacak.
Geçmişte ve gelecekte..."