tharauds
tavandaki avizeye bakıp gün aydı diyeceğiz
tharauds
tharauds
when death takes my hand i'll hold you with the other, and promise to find you in every lifetime
tharauds
hangi yönde sıksan, aynı yerde ölüyorum
tharauds
ne yapalım, yaşamak gerek. yaşayacağız vanya dayı. yorucu günler, uzun geceler boyunca yaşayacağız. ve ecel saati gelip çattığında, sessizce gideceğiz.
tharauds
i could recognize him by touch alone, by smell; i would know him blind, by the way his breaths came and his feet struck the earth. i would know him in death, at the end of the world.
tharauds
"there is no law that gods must be fair, achilles,” chiron said. “and perhaps it is the greater grief, after all, to be left on earth when another is gone. do you think?"
tharauds
hayatın neresinden dönülse kârdır
tharauds
istemeden varım ve istemeden öleceğim. olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.
tharauds
aylardan mayıstı ve en zoru, şöyle bir dokunup geçen aşkı unutmaktı; çünkü aylardan mayıstı
tharauds
başım ağrıyormuş gibi zaman ağrısı çekiyorum
tharauds
düşünmekten bunalıyorum