theafterday

Zaman ki sonsuzdur, 
          	Bitmemiş şiirler gibidir, 
          	
          	Bazı hüzünleri, 
          	Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir, 
          	
          	Biz ki zamanı tırnak içine alıp,  yaşadık
          	İsteğin bulanık kıyısında..
          	
          	

theafterday

“hoşça kal ayak izim
          serseri sokaklarda
          hoşça kal
          kendine bir başka
          gökyüzü büyüten
          kardeşim
          gece feneri
          hoşçakal kal çaldığım
          ıslık
          
          söylediğim türkü
          doludizgin karlarda.
          hoşça kal
          annemin
          yüzü
          
          hep beyaz yaşmaklı
          sırı dökülmüş bir yalnız
          aynada.”
          
          

theafterday

@ Kadriyeetinkl  Sağ ol. 
Reply

Kadriyeetinkl

@ theafterday  çok anlamlı ve güzel 
Reply

theafterday

Ölenler var içimde, 
          Çaresiz kalıp sildiğim, 
          Nefes alamadığım da zararlı deyip tiksindiğim, 
          İçimde mezarlar var benim, 
          Seviyorum seni diyenleri biriktirdiğim.
          
          Zamanın aceleci tavrı bizi biz olmaktan men etti, 
          İstediğim inan ki iki dakika da olsa  hayallere dalabilmekti, 
          Ben ömrümü önüne sermişken, 
          Onun bana acıyıp,  sevgi gösterisi yapması bütün sevgimi nefrete çevirdi.
          
          Kısa bir ömür var önümde, 
          Ve yıkılan bir sürü hayal,
          Yaşanması muhtemel olanlar da yandı, iz bile bırakmadan, 
          İzi kalmayan acılar acıtırmış,  acısını bastırmadan, 
          Umuduma el salla,  bugünden sonra artık yoklar, 
          Yerini hazırladım onların,  uzak da değil kalbimdeki mezarlığın yalnızlar tarafındalar.

Kadriyeetinkl

@ theafterday  bazen anlamıyor insan sevsede halden maalesef 
Reply

theafterday

Kırgınlığımın ilk haftasıydı,  yaprakların döküldüğü gün,
          Hafif yağmur,  tatlı da bir rüzgar eşliğinde, 
          Öyle bir yüzüme vurdu ki kokun, 
          Ne çok şey kaybetmişim seni soldurduğum gün.
          
          İnsan bir çok kez sevebilir bazen bir insanı,  bazen de bir insana benzeyen tüm varlıkları, 
          Kimi mutlu eder,  kimi mutsuz, 
          Önemli olandır ki insan olmamalı umutsuz, 
          Aşkı için her şeye boyun eğen sanma ki onursuz, 
          Kalbini çöp diye kullananlar seni sevmez kusursuz, 
          Sen gözüne değil de,  kalbine iyi gelene aşık ol şuursuz, 
          Önemli değil yol bir gün kesişecek pişman olarak sana dönecek koşulsuz.
          
          Dönmezse ne olur,  deme bana, 
          Geliyor her giden, 
          Yüzün neden hep asık deme bana, 
          Her gidişte eksiliyor işte reçetemdeki yarama iyi gelen merhem.
          
          

theafterday

@ gmzkrmz46  Bu bana ait hanımefendi. :) :)
Reply

theafterday

Yalnızlık nedir?' diye bir tanımlamada bulunmayacağım çünkü herkesin yalnızlığı başkadır. Yalnızlık, sadece görünürde görüp tanımlayacağımız bir oluşum değildir. Yalnızlık daha çok hislerimizde büyüttüğümüz bir duygudur. Televizyonlarda gördüğümüz, etraflarında binlerce insanın olduğu, milyonlarca hayranı olan sanatçılar için yalnız değiller, diyebilir misiniz? Diyemeyiz çünkü onların her ne kadar çok sevenleri olsa da içlerinde büyüttüğü yalnızlıkları  olabilir. Yani yalnızlık sadece görünürde değildir, yalnızlık daha çok duygularda dolaşır, insanın ruhunu kemiren bir iç sestir. Herkesin mutlaka bir yalnızlığı vardır; kimilerinin daha büyük iken kimilerinin yalnızlığı ise daha küçük bir boşluktan ibarettir. Yani herkes aslında biraz yalnızdır. Gece çöktüğü zaman, sesler gecenin koynunda uykuya daldığı anda yalnızlık silenleri çalınmaya başlar. Artık kendinizle başbaşasınızdır. Sizin sizden başka kimseniz yoktur.