thenrhend

Bir tren yolculuğu yaparız bir gün,
          	Sandviç falan yeriz.
          	İyi günler değil uzakta..

thenrhend

Son Şiirim 19'dan
          
          ...
          
          Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
          Biliyor musun…
          Rüzgârı hiç dinmeyen bir mavilikte
          Güneşli sular gibi gülümsüyor yüzün.
          Ve ben çok aşağılarda
          Katı ülkesinde toprağın
          Tutulmuş heyecanına
          Titreyerek izliyorum süzülüşünü…
          
          Şükrü Erbaş/ Çocukların Uçurtmalarına Benziyorsun
          

thenrhend

Ayrılık diye bir şey yok.
          Bu bizim yalanımız.
          Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
          Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
          
          Güneş çoktan doğdu.
          Uyanmış olmalısın.
          Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
          Öyleyse ayrılmadık.
          Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
          
          Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
          Önce beklemekten.
          Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
          İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.
          
          Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,
          Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini...
          Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını,
          Kanunlara saygı göstermesini,
          İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.
          
          Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.
          Ya o? Ya o?
          İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
          Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
          Saadet bekliyor yaşamaktan.
          
          Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.
          Aradıklarının çoğunu bulamamış,
          Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak
          Göçüp gidiyor bu dünyadan.
          
          İşte yaşamak maceramız bu.
          Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak
          Ve yaşayıp beklerken ölmek!
          
          Özleme bir diyeceğim yok.
          O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
          O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
          O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
          
          İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
          Yaşantımız özlemlerle güzel.
          Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.
          Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.
          Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
          
          Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
          Seni özlediğim içindir.
          Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
          Seni özlediğim içindir.
          Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
          Yine seni özlediğim içindir.
          
          Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!
          
          
          /Son Şiirim - 17/

thenrhend

Kanatların çırpındığı kadar hafif..
          Kalbinin attığı kadar canlısın
          Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
          Sevdiklerin kadar iyisin
          Nefret ettiklerin kadar kötü..
          Ne renk olursa olsun kaşın gözün
          Karşındakinin gördüğüdür rengin..
          Yaşadıklarını kar sayma:
          Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
          
          Ne kadar yaşarsan yaşa,
          Sevdiğin kadardır ömrün..
          Gülebildiğin kadar mutlusun
          Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
          Sakın bitti sanma her şeyi,
          
          Sevdiğin kadar sevileceksin.
          Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
          Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
          Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
          Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
          Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
          Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
          Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
          Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
          Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
          Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
          Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
          
          İşte budur hayat!
          İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
          Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
          Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
          Çiçek sulandığı kadar güzeldir
          Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
          Bebek ağladığı kadar bebektir
          Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
          Sevdiğin kadar sevilirsin...
          
          Can Yücel
          
          Son Şiirim - 13

thenrhend

Korku dağlarının yürekçisi,
          Ölüm denizlerinin kürekçisi;
          Öyle suskun oturuyor şişesinin başında,
          İçtiğinin hem hırsızı, hem bekçisi.
          
          Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
          Dinledikçe susması, düşündükçe susması.
          Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
          Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
          
          
          
          Son Şiirim - 12

thenrhend

Bir yere yaklaşıyoruz,
          Kulağıma sesler geliyor.
          Bir gemi demir alıyor olmalı,
          Belki bir adam ölüyor.
          Ne biliyorsun belki de,
          Bir sona yaklaşıyoruz.
          Yum gözlerini,
          Her şeyi zamana bırak.
          Yum gözlerini,
          Nasılsa akşam olacak.
          
          Son Şiirim/ 10. Bölüm

thenrhend

Zamanı gelecek.
          Yemin ederim zamanı gelecek.
          O zaman çevrenizi kollamaya bakın.
          O zaman canınızı sakınmaya bakın.
          Ensenizdekilere bakın.
          Gözyaşı döken bir çocuk gelecek o gün, ben değil.
          Kanlar içinde.
          Bir daha bakının.
          Bir anne gelecek o gün, ben değil.
          Vücudunda başkalarının izleri.
          Hayır, kaçırmayın gözlerinizi.
          Gözü yaşlı bir adam gelecek.
          Birer birer kaybetmiş her şeyini.
          Ben değil.
          Ama yemin ederim gelecek.
          Yemin ederim.
          Ve hepsinin hesabını birer birer soracak.
          Ne zaman olacak bilmiyorum.
          Ama,
          Zamanı gelecek.