Bölüm alıntısıyla geldim. Biraz saat konusunda dakikimdir ama kabul etmedi uzun diye tekrardan atıyorum. 20.00’de de yeni bölüm gelecektir. İyi okumalar!!
“Gözlerimi etrafımdaki seslerle birlikte açmıştım. Hafif bulanıklığı elimi gözümü oyarcasına ovalarken geçirmeye çalıştım. Gözlerim sonunda etraftakileri netleştirirken karşımdaki koltukta koca cüsseli birinin olduğunu gördüm. Dikkatli baktığımda bunun o Ela komutan olduğunu gördüm.
"Noluyor ula-" diye ayaklanırken bir anda kolumu tuttu ve 'şhşh' diyerek işaret parmağını büzüştürdüğü dudağına vurmaya başladı. Susmam gerektiğini anlamıştım tamam ama neden oğlum? Hem bu adam neden buradaydı?
"Tamam dur ula." diyerek kolumu çekmiştim.
"Sen kimsin? Ne işin var burada? Niye susmam gerekiyor? Hem sen nasıl girdin içeri? Cevap versene kardeşim!" diye sakince taramalı tüfek gibi konuşurken kalktığı koltuğa geri oturdu. Masadaki kitabı elime almıştım. Ne olur ne olmazdı. Herifin niyeti başka olurdu falan şimdi. Ay saçmalama Leyla! Türk askerinden mi korkacaktın sanki.
"Bir sus be kızım. Taramalı mısın be? Motorun soğusun azıcık." imalı konuşmasına karşı nevrim dönmüştü.
"Bak kardeşim sorularıma cevap vermezsen birazdan selan okunacak haberin olsun." dedim yine sakince. Tabi ki de kim olduğunu biliyordum. Soy ağacını bile çıkarırdım. Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.
"Tamam, dur. Sakin ol." Allahım sabır.
Ben la havle diye kudururken o yerine geri oturdu. Konuşsana aslanım.
Heybetli vücudu bakılmayacak gibi değildi maşallahtı yani. Dur Leyla kızım sırası mıydı?
"Evin mutfak camından dumanlar çıkıyordu. Karşı komşun Aysun Hanım da bağıra çağıra kendini dışarı atınc-" bir dakika ne ? Amanın... Yoksa... ben...
"Ne?" diye yerimden sıçrarken Ela komutan tekrar ayağa kalkıp elimi tuttu. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu çünkü benim kendi evimde olup bitenden haberim yoktu.
Ama bir dakika!
O benim elimi mi tutuyordu yoksa ben mi yanlış görüyordum ?
Amanın!