thvx97-

Nefes dediğimiz o illet şey yok bende. Göğsümün tam ortasında bir ağırlık var sanki, alsam da dolmuyor, versam da bitmiyor. Herkes için sıradan olan o hava, bana hep eksik geliyor. Bazen durup derin bir nefes almaya çalışıyorum, ama ciğerlerim değil, kalbim tıkanıyor.

thvx97-

Nefes dediğimiz o illet şey yok bende. Göğsümün tam ortasında bir ağırlık var sanki, alsam da dolmuyor, versam da bitmiyor. Herkes için sıradan olan o hava, bana hep eksik geliyor. Bazen durup derin bir nefes almaya çalışıyorum, ama ciğerlerim değil, kalbim tıkanıyor.

thvx97-

Bir zamanlar söylediğin her söz kalbime bir bahar esintisi gibi dokunurdu. O kelimeler midemde kelebekler uçururdu, nefesimi hafifletirdi, bana umut verirdi. Şimdi ise aynı sözler, aynı ağızdan çıkan heceler midemi bulandırmaktan başka bir şey yapmıyor. Her cümlende içimdeki yaralar biraz daha derinleşiyor, biraz daha kanıyor. Senin sesin artık bir şarkı değil; sanki paslı bir bıçak gibi yavaşça içime batıyor.
          Beni kırıyorsun. Yaralıyorsun. Sen farkında değilsin belki ama ben her defasında biraz daha eksiliyorum. Bir zamanlar ellerinden tuttuğum o insan, şimdi gözlerimin içine bakıp paramparça ettiğim bir yabancıya dönüştü. İçimdeki bütün renkler senin yüzünden soldu, her şey griye döndü.Gördüğüm her şeyi yakıp kül etmek istiyorum. Sanki içimdeki yangınla dışarıdaki her şeyi de yok etsem rahatlayacakmışım gibi. İçimde bir öfke var; yıllarca susturulmuş, bastırılmış, kendine yer bulamamış bir öfke. Senin söylediklerin, senin suskunluğun, senin bakışların hepsi bu ateşi daha da büyütüyor. Bir zamanlar uğruna çiçekler ektiğim kalbimde şimdi dikenler var, taşlar var.
          O kadar doluyum ki… her nefeste boğazıma düğümlenen bu acıyı dışarı fırlatmak istiyorum. Keşke sana anlatabilsem nasıl bir enkaza çevirdiğini içimi. Keşke sen de görebilsen o kelebeklerin nasıl birer kara böceğe dönüştüğünü, içimde nasıl öldüklerini.Ama anlatamıyorum. Çünkü her söylediğim, her denediğim kelime yine dönüp dolaşıp beni vuruyor. Artık susmak bile fayda etmiyor, çünkü suskunluğumun bile ağırlığı var. Seninle olan her şey bir zamanlar masal gibiydi; şimdi o masalın altındaki karanlık gerçeklere boğuluyorum.

thvx97-

Bir zamanlar her şey çok parlaktı. Nefes almak kolay, gülmek sıradan, sevgi sıcak bir sığınaktı. Sen vardın, ben vardım ve aramızda kelimelerden öte bir bağ… Bir dokunuşla yüreğim aydınlanır, bir bakışınla bütün karanlıklarım dağılırdı. Ama işte şimdi, ne sen varsın ne de ben aynı kişiyim.
          Kendi içimde kayboldum. Sen gittin, ben de kendime küstüm.
          Her gece kendi gölgemle konuşuyorum. O sessizliğin içinde kaybolmuş bir ses gibi yankılanıyor anıların. Bir zamanlar sevgi dediğimiz şey şimdi yalnızlığın en keskin yüzü oldu. Dokunduğun yerlerim acıyor hâlâ; adını anınca göğsümde bir taş büyüyor, büyüyor, nefesimi kesiyor. Her nefes, senin yokluğunun dumanıyla dolu. Her adım, seni kaybettiğim günün yankısı.Kendimi kaybettim bu yolda. Aynaya baktığımda tanımadığım biri var karşımda. Yorgun, tükenmiş, ama hâlâ bir şeyler bekleyen… Beklentilerim bile küllenmiş ama içimde bir kıvılcım sönmemekte ısrar ediyor. Belki bir gün, bir mucize olur da bu yangın diner; belki biri uzanır, “kalk” der bana… Ama şu an tek bildiğim, bu acının da bana ait olduğu.
          Sevmek bazen yanmak demekmiş. Kaybetmek, nefessiz kalmak gibiymiş. Yalnızlıksa hepsinin sessiz tanığı… Şimdi ben bu üçünün arasında sıkışmış bir ruh gibi, her gün biraz daha ağırlaşıyorum. Ve bu ağırlığın altında bile hâlâ bir umut kırıntısı arıyorum; çünkü biliyorum, yanarken bile insanın kalbinde bir kıvılcım kalır.
          

thvx97-

Belki de bu yanış, benim için bir son değil; yeniden doğmak için bir sınavdır. Ama şimdilik tek bildiğim şey şu: Ben seni, kendimi ve bu hayatta olan her şeyi aynı anda kaybettim.
            Ve hâlâ, küllerimin içinde nefes almaya çalışıyorum.
Reply

thvx97-

Yanımda ol, sessizce değil,
          Kalbim sana her nefeste eğil.
          Bir kere olsun "seviyorum" de,
          Ömrümün sonuna kadar kalırım seninle.
          
          Gözlerinle güneşi, sesinle baharı,
          Seninle buldum ben kalbimin yarı.
          Bir tek sözün yeterdi bana,
          Bir kere sev dediğin an,
          Hiç bırakmazdım ellerini dünyada.
          
          Sensiz geçen her saat eksik,
          İçimde hep sen, senle hep birik.
          Yanımda ol, birlikte olalım,
          Sev beni, sonsuza uzanalım.

thvx97-

Sana yazdığım onca şiir, onca söz, onca şey. Hepsi sevgiyle yoğrulmuştu, umutla nefes alıyordu. Kalemim seninleydi; her harfimde adın, her cümlemde izlerin vardı. Ama şimdi yazdığım her şeyde acı, hüzün, nefret ve pişmanlık var. Seninle olan kalemimi attım bir kenara; çünkü o kalem seni yazıyordu, seni düşlüyordu. Şimdi elimde sensizliğin kalemi var ve ben onunla kendime bir yabancı gibi mektuplar yazıyorum.

thvx97-

Çok seviyordun ya, çok güzel yazdığımı söylüyordun ya. Şimdi bakıyorum da, o sözlerin hiçbiri senin için değilmiş gibi geliyor. Her harfimde seni aradım, her cümlemde varlığını hissetmeye çalıştım. Ama sen yoktun, hep senin hayalin vardı sadece. Ve ben, seni mutlu etmek için yazarken, kendimi kaybettim. Artık kelimelerim bile ağır geliyor, çünkü yazdıklarım sevgiyle değil, eksik ve kırık bir kalple çıkıyor içimden.
Reply

thvx97-

Masum bir bakış kaldı gözlerinde,
          Ne ben silebildim, ne zaman eskitti.
          Bir yarım gülüş gibi kaldın içimde,
          Ne tam gittin, ne de ben gidebildim.
          
          Bir yağmur sonrası sessizlik gibisin,
          Toprak kokar hâlâ adın anılınca.
          Ellerim alışamadı yokluğuna,
          Kelimeler bile susar yanımda.
          
          Masum bir bakış, ne çok şey anlatır,
          Bir vedanın en sessiz hâlidir aslında.
          Ne “git” diyebilirim, ne “kal” sana,
          Yüreğim, seninle kalmış bir odada.
          
          Ve şimdi her sabah, her aynada,
          Aynı soru yankılanır içimde:
          “Masum bir bakış kaldı gözlerinde,
          Peki bende ne kaldı geriye?”

thvx97-

01/11/2021 
            Bırakma beni yalvarırım naparım ben sensiz.
Reply