Ben 18 yaşında bir kızım ve hayat şimdiden çok zor.
Oysa çocukken hayat ne kadar basitti!
Bir annen, bir de baban vardı!
Onların orada sonsuza dek kalacaklarına inancın öylesine tamdı ki, baska türlüsünü düşünemezdin bile.
Önlüğünü giyer, kurdelelerini takar okula giderdin.
Yolda kedileri, köpekleri beslerdin. İlkokul öğretmeninin de sonsuza dek orada olacağına inancın tamdı. Hem o her şeyi bilen süper bir insandı.
Eve gelince, annenin hazırladığı kekten yer, kapının önüne çıkardın.
Arkadaşlarla seksek oynardın.
Sonra ödev...
Baban yardım ederdi.
Akşam yemeğini yerdin, sana uygun bir program varsa o gece televizyona izin çıkardı.
Çok sevinirdin.
Sonra annen seni yatırır, sırtını sıkıştırır, yanağından öper, "Hadi uyu yavrum," derdi ve eklerdi, "Dua etmeyi unutma."
Sen de dua ederdin. Tüm ailen için...
Ve bir de büyümek için...
Büyümek için...
Are you, are you coming to the tree?
- Neverland
- JoinedMay 12, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or