tozludaktilo23

Gece kuşlarına minik bi' güzel olsun geceniz dileği ve alıntısı*
          	
          	Ben iç dünyama dönüyorum. 
          	Orada hayal kırıklığına yer yok... 
          	
          	Oğuz Atay//Tutunamayanlar

tozludaktilo23

Küçük içimden geldilik paylaşım :)) Artık alışmışsınızdır. Geceniz güzel olsun çiçeklerim <3
          
          Son kuş uçar kalbinden,
          Son bir yarım gülüş belirir dudaklarında, 
          Son kez dökersin göz yaşını, 
          Son kez o yerin önünden geçerken canın yanar. 
          
          Sonra sertçe kapatırsın defterinin kalın kapağını. 
          İlklerinin de sonlarının da, anılarının da, zaaflarının da hepsi onun içinde tutsak kalır. 
          Bazen kendini özgür bırakabilmek için
          Tutsak etmen gerekir; keşkelerini, hayallerini, anılarını ve ihtimalleri. 
          
          Hiç bir ihtimal mutlu etmeye yetemediğinde seni, 
          Hala kurmaya devam ettiğin hayallere kızmaktansa onları o deftere saklamak gerekir işte. 
          
          Hayır, aptallık da değildi, delilik de.
          Sadece kendini öğrenmen gerekiyordu. 
          Gayet aklı başında sevginle büyüttüğün çiçeği kırdılarsa kırdılar. 
          Bahçeyi yangın yerine çevirmek kolay olan, çiçeği tekrar yaşatmayı seçmekse sadece kendi seçimim. 
          
          Ben zaten sevmeyi bundan önce de bilirdim. 
          Sevmeyi unutmadım, kirletmedim. 
          Sevmeyi sevdim, sevilmesem de severdim. 
          Yeniden de bir şeyleri sevebilirim, 
          Belki bir hayvanı belki bir çiçeği belki doğayı, kim bilir belki korktuğum bir kelebeği

tozludaktilo23

Geceye bir şiir :) 
          
          Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
          "O olmazsa yasayamam." demeyeceksin.
          Demeyeceksin işte.
          Yaşarsın çünkü.
          Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
          Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
          
          Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
          Senin onu sevdiğinden.
          Çok sevmezsen, çok acımazsın.
          Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
          Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
          Senin değillermiş gibi davranacaksın.
          Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
          korkmazsın.
          Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
          Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
          Paldır küldür yürüyebileceksin.
          İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
          Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
          Gökyüzünü sahipleneceksin,
          Güneşi, ayı, yıldızları...
          Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
          "O benim." diyeceksin.
          Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
          Mesela gökkuşağı senin olacak.
          İlle de bir seye ait olacaksan, renklere ait
          olacaksın.
          Mesela turuncuya, ya da pembeye.
          Ya da cennete ait olacaksın.
          Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
          Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
          Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
          İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
          
          ~Can YÜCEL

tozludaktilo23

Geceye minik, içimden geldilik bir alıntı :) Geceniz güpgüzel olsun çiçeklerim <3 :) 
          
          
          “Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden. Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. O yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? 'Anlatsam mı, anlatmasam mı?' kararsızlığımız. 'Bu sevgi beni acıtır mı? ' kuşkularımız... 
          
          Yüzyıllık Yalnızlık//Gabriel García Márquez