trawag

kendime kızdım saatlerce...

trawag

sanırım titriyorum, dedim karşımda oturan gence. 
          ona fırsat tanımadan devam ettim sözlerime: seni gördüğüm her an titriyorum, dedim bu defa daha açık konuşarak. önce gözlerime baktı, titreyen ellerime baktı sonra, tekrar gözlerime çıktı baharları.  birkaç saniye durdu, dudakları aralandı; ince kanı çekilmiş dudakları. konuşmadı, ne ben ekstra bir şey söyledim ne de o bir şeyler anlattı. gözünden süzülen bir damla yaşı izlerken tebessüm ettim. tebessüm ettiğimde gözleri gülümsedi. belki de farklı yollara, aynı kadere adımladık dakikalarca...

trawag

dağlar bilirdi sana olan aşkımı,
          bazen anlatırdım, bazen sadece gözyaşlarım yeterdi. bulutlar bilirdi özlemimi, bazen gözlerimden anlardı, bazense tebessümümden. 
          her şey bilirdi, sen göremezdin.