tumdenyokum
tumdenyokum
antidote de l'âme.
tumdenyokum
tumdenyokum
hiç mi iz bırakmadım onda abi. benim o kadar gece uykum kaçtı onun sadece bi' gece bile aklına düşmedim mi ben. benim tüm iç çekişlerimin sebebi olanın bir sigara dumanında bile anılmadım ben, abi. onun evini bilsem her gece kapısında sabahlardım. o benim sokağıma uğramadı abi, sokağıma. abi ben onun evini falan bilmem. ama o benimkini bilirdi. isteseydi gelirdi abi. sokağıma bile gelmedi. bir gece bile beni düşünmedi. bir sigara dumanında bile anılmadım ben abi. normali bu zaten. benim de böyle olmam lazımdı ama olmadı. her gece düşündüm. evini bulamadım. her sigara dumanında onu andım. yeminler verdim. hangi geçe kaç kez sor sayarım sana tek tek, öyle çok verdim yeminler abi. yeminleri tutmazsan allahın seni sevmeyeceği öğretilmiş çocuklarız üstelik biz. yaradan bile dönmüştür sırtını onca tutulmamış yemine abi, ondan da yüzüm gülmüyor benim. zaten. zaten, benim yüzüm tek belli zamanlarda gülerdi. artık o zamanında geçip gitmişliği çok. geri gelir mi gelmez mi bilinmez. gelse ne yarar der gibi bakma abi. ben o evden hâlâ kapım çalınacak diye gitmedim. abi, bir gün olurda ölecek gibi olursam kapıyı sen çal. ben o telaşenin verdiği heyecanla kapıya yetişemeden yığılır kalırım. içimde seni gördüğümdeki burukluk değil onun suretini görmenin hevesiyle yok olurum. bana bu dünyada yaşattığı tek mutluluk da bu olmuş olur abi. varsın olsun. kendisi olmasın ama abi. kendisi varken gün yüzü olmaz olmuştu ciğerim.
•
Reply
tumdenyokum
acı çekiyorum. farklı bir acı bu. hiçbir nedeni yok gibi dururken o kadar çok nedeni bir arada tutan bir acı ki. anlatamıyorum. anlatsam ağlarım, ağlarsam gülerler. kırıldığım her saniye büyüyor içimdeki o boşluk. sen hiç elinizde olmadan üzülmeye mahkum ettin mi kendini. gökyüzüne bakarken takıldığın taşı önemsedin mi. uzun uzun konuşmak isterken içindekileri sessizce haykırmak geçerken aklından, sesinden çıkmadığı oldu mu hiç. benim oldu işte. hiç geçmedi ki üstümden. bildiklerim, işittiklerim öyle çok yük oldu omuzlarıma. taşıyamıyorum sanki artık onları. her geçen dakika gülümsemek salak salak mutlu rolüne girmek öyle zor geliyor ki bazen. unutuyorum kim olduğumu. hiç bilemedim ki zaten. sessizce fısıldıyorum rüzgara içimdekileri sessizce çığlıklar atıyorum, ne duyulduğum oluyor ne görüldüğüm. günden güne yok oluyor gibiyim, birilerinin el uzatmasını dahi bekleyemiyorum artık bu zifiri karanlık olan boşluk o kadar derin ki içine çekiyor beni, nefes alamıyorum, hareket edemiyorum, o boşlukta yaşayıp gidiyorum öylece hasbelkader.
•
Reply
tumdenyokum
üsdat, demişti meraklı sesiyle. söyle evlat dedim. ne oldu o gece üstad dedi. oldu işte bir şeyler. ben bir binaydım, sonra o gece onu yıktılar. hatta yıkmaları yetmedi üstüne de tükürdüler. ve ben artık yıkımım. o enkazın altında bedenim yatıyor artık. mezarım oldu orası, ama benim mezarıma tükürdüler çocuk. bütün acıları gülümseyerek karşılayın derler, ben de öyle yaptım. belki misafirperver olduğumu düşünüp, çok yük olmak istemeyip hemen gider bu acı diye. ama ruhuma mıhlandı. ne acı benden gidiyor, ne ben benden çekip gidiyorum. yapıştı işte çocuk anlarsın. bazı insanlar yalnız dertten oluşur. koca bir adayım, dört yanıma gam düşmüş. bir sevdası vardı onu da çekip aldı söke söke benden. anlayacağın bitti çocuk. o inşaat bitti. yarıda bıraktılar, hayır gelmez artık oradan dedi herkes. boyun eğdim evlat. tutun biriniz sıkıştırın şu üç kuruş etmeyecek dünyada aranıza demedim dönüp de. pişman mısın diyecek olursan olmam mı. nasıl kesmedim kendi ipimi elimle de alçaklara kaldım. nasıl, dost bildiklerimin düşman oluşuna maruz kaldım demez miyim sanıyorsun evlat. insanı ilk kendinden olan vururmuş. yıkılmadan baksaydın bana bunları görürdün duvarlarımda. yıkılmak bin asırdan evveldir içimde yaşıyor.
•
Reply
tumdenyokum
atipik deprosyonların pençesinde boğuldum