tumeyokum

konuşmaya ihtiyacım vardı

tumeyokum

anlatmaya istekliydim
Reply

tumeyokum

hoşça kal!
          eskiden olsa şunu eklerdim: mutlu ol.
          şimdiy­se şunları söyleyeceğim, 'yaşamaya çalış, hayat sanıldığı ka­dar kolay değil.'
          beni hatırla, ama kederli zamanlarda değil,
          derin düşüncelere daldığında...*

tumeyokum

geçmişi düşündürecek şeyler bize çoğu zaman acı verir. çünkü yaşadığımız kötü anları hatırlar ya da güzel anların bir daha tekrarlanamayacağını anlarız.*
Reply

tumeyokum

çok fazla cümle kurmak istiyorum ama tek kelimeyle haykırabilme isteği sarılı bi üzüntü taşıyorum. bu üzüntü benim boyumu aşmış, yeni yeni fark ediyorum. allah dağına göre kar verir diyorlar ama ben bu karın dağı değilim. ben, o dağ değilim. bu acıyı nasıl gömerim bilmiyorum. rüyalarımdan kaçıyorum, yaşamaktan kaçıyorum, kendimden kaçıyorum. pişmanlıklarıma yakalanıyorum, keşkelerimle savaşıyorum, belkilerimle göz göze geliyorum. çok yoruldum ve çok kırıldım. hala kırgınım, hala yorgunum. neden hemen atlatmamı bekliyorlar? neden büyük bi acı yaşadıktan sonra artık başka hiçbir şeye kırılıp üzülemeyecekmişim sanıyorlar? bu acı kalbimi o kadar yordu ve incitti ki en ufak bi sancı da daha da çok ağrımaya başlıyor. susup içime atmak istemiyorum, haykırmak istiyorum; canım o kadar çok acıdı ki beni hiç acıtamayacağını sandığım her şey daha da çok yaralıyor beni, bana yaklaşma, ufak gördüğün her şey bi çığa dönüşüyor bende. 
          ama susmakla yetiniyorum. insanlar gelip geçiyor, yıkıp döküyor ve sadece susuyorum. artık hep içime atıyorum, en derine gömüyorum. buna alışıyorum

tumeyokum

annem vefat edeli 58 gün oldu. bu sene her açıdan en zor senemdi. ocak ayından, ağustosun birine kadar annemle babam neredeyse hep hastanede benle kardeşimse hep evdeydik. birbirimizi görüntülü konuşmalarda ve arada bir eve geldikleri zaman görebildik. kaç günüm ağlayarak geçti, saymadım, kaç günümü annemle doya doya yaşayabildim, bilmiyorum. tek şükrettiğim son kez eve geldiğinde öpme demesine rağmen annemi öpmüş olmam. çarşamba günüydü, doktor annemi psikolojik açıdan iyi görmediği için taburcu etmişti. annem eve geldiğinde bir kat merdiveni neredeyse bir saatte çıktı. o merdivende bir saat benim için bir yıl gibiydi. bir şeylerin farkına varmıştım. artık annem eskisi gibi değildi zaten onu biliyordum ama artık hiç eskisi gibi sağlıklı ve mutlu olamayacağını orada anladım. eve geçtik, tekli koltuğa oturdu. akciğerine diren takılıydı ve ciğerindeki su oraya akıyordu. annem onu o halde görmemi hiç istemedi. bende istemedim. ocak ayının başından beri zaten zor nefes alıyordu ama o gün resmen nefes almaya çalışırken ölümle savaştı. hiçbir gün beni o günkü kadar yıpratmadı ta ki bir ağustosa kadar. 

tumeyokum

merhaba, yeni gördüm, teşekkür ederim. bazı acılar hiç geçmeyebiliyormuş, bunu öğrendim ve hayatıma devam etmeye çalışıyorum.
            @theysaymia
            umarım üzüntünü biraz da olsa eskitebilmişsindir 
Reply

theysaymia

çok üzgünüm, çok çok çok. başka hiçbir şey söyleyemiyorum. keşke kelimeler bu acıya da merhem olsa ama hiçbir şeyin iyi gelmeyeceğini biliyorum. sadece çok üzgünüm, seninkinin yanında kıyaslanamasa da çok üzgünüm ve acını bir nebze de olsa paylaşıyorum
Reply

tumeyokum

ocak'ın on dördünde annemin doğum gününü kutladık. gaz lambası ve radyo istiyordu. ben gaz lambası aldım babam da radyo. sonra babamın doğum gününü kutladık, kardeşimin doğum gününü kutladık bugünse benim doğum günüm. bir doğum gününün bu kadar eksik, bu kadar ağır geçebileceğini bilmezdim
Reply

tumeyokum

yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci sahneye fırlayıp romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. sonunda geminin batacağı bilindiği halde titanic defalarca izlenmiştir. bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. çünkü romeo ölmeli, titanic batmalı, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı.

tumeyokum

insan kelimelerini, cümlelerini kuytu köşelere yazmayınca eskiyormuş

tumeyokum

hiç eskimeyeceksin
Reply

tumeyokum

sen benim kuytu köşedeki cümlemsin
Reply

tumeyokum

hem cümleler hem insan
Reply