tutesweh

bu acı seni kırk sokak yürütür demiştin ya bir keresinde. bu acı seni kırk bin sokak yürüttü.
          	bu acı seni kuytu bir köşede düşürdü. gökyüzü ağlıyor. kaybolmayı bil. 

tutesweh

ben hep öyle yürüyorum. uzun uzun yürüyorum. bazen şehrin sonuna, bazen kendi sonuma. 

tutesweh

ben, yürürken dahi düşen; sen, şifâma
            gücü yeten, tut ellerimden. 
Reply

tutesweh

ben bazen yoruluyorum. bu kadar çok düşmekten yoruluyorum.
Reply

tutesweh

michi, on yıl boyunca sevdiği ve beklediği adamdan bahsetmişti geçenlerde. 

tutesweh

görüşüyorlar hâlâ, ama sıradan insanlar gibi. zaten artık her şey için çok geç.
            bir başkasıyla evlendi michi dokuz yıl önce, iki-üç de çocuğu var. "keşke evlenmeseydim" dedi ama. dönseymiş geçmişe, yapmazmış. 
Reply

tutesweh

beraber çok güzel zamanları olmuş, ama adam onu istememiş hiç. şimdi belki yirmi yıl olmuştur. hâlâ kalbinde ona karşı bir sevgi taşıyor. 
Reply

tutesweh

ben biliyorum. bir süre sonra artık yorulmuş oluyorsun ve her şeyi öylece bırakıyorsun.
          kendi hâline. ne hâli varsa görsün bu hayatın
          artık, diyorsun. içlerimiz ölmeye mahkûm. 

tutesweh

içim çok öldü. ama yine her seferinde
            yaşatmaya çalıştığım için kendimden
            özür dilerim. 
Reply

tutesweh

tanrı'm, bu nasıl yorgunluktur? 

tutesweh

gözleri çalınmış savaşçılar dolduruyor uykularımı. kadınların çığlıklarıyla uyanıyorum gece yarıları. yatağımdan ölü çocukların şarkılarını topluyorum sabahlara kadar. 
Reply

tutesweh

uhud az önce sona ermiş gibi nefes nefese yürüyorum. sözlerin nasıl da yoruyor bedenimi. sarsılıyorum, titriyorum, ateş vücudumu sarıyor. 
Reply