Titanic'in yardımcı kaptanıydım ben, ne var ki kaptan beni dinlemiyordu. Küçük bir buz dağını harekete geçirdiğinde bile anlamamıştı yanlışını, şan ve şöhretin hayalini kuruyordu kendince. Kaptanı bindirdiler kamaraya, hayal kurduğu gemilerin peşine. Öyle ki ben ve hücrelerim balıklama daldık suya. Su öyle soğuktu ki değdiği her dokuyu uyuşturdu geçti. Önce bacağım, sonra kolum... Bir baktım hepsi işlevsiz hâle gelmişti artık, titremeyi bile bırakmışlardı. Ama beni öldüren dondurucu soğuk değildi. Kaptanın benden çaldığı tutkuydu benim kalbime ilik ilik işleyen.