Ortalığa dağılmış kelimelerimi topluyorum. Vurgun yemiş duygularımı anlatmaya. Soru işaretleri sarmış dört bir yanımı, ünlem işaretini bulamıyorum. Yaşamım hep virgül ve üç nokta. Devrik cümlelerle yaşamayı öğreniyorum. Tamlamalar arasında dik yokuşlardan yuvarlanıyorum. Yüklemsiz tümceler gibi parça parça ve anlamsız yüreğimin sesi. Acılara gark eyledim tümleçlerle arasında bu ruhu viraneyi...
Bir sırt çantasına sığdırdım bütün noktalama işaretlerini. Tırnak içindeki konuşma çizgisi en fazla yeri kaplıyordu. Ruhum ise taşıyamayacağı kadar büyük bir şeye katlanması gereken çocuk gibiydi. Yokluğunu anlatmaya yetmiyordu bütün imgeler. Mazi bir girdap oldu fark ettirmeden beni içine çekti parantezler içinde...
Ve sen yoksun ben gene tamamlanmamış bir yazıtın ortalarındayım...
Hiç bir şey yokken yolum düştü buraya. Daha çok yeni sayılırım. Şimdiden hepinize saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
- JoinedFebruary 11, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or