44. 44. 44. 44. BÖLÜM ALINTISI
İyi," dedi beni tersleyerek "Batı ben. Çok yakışıklı, karizmatik, centilmez, harika, mükemmel, efsane ve harikayım" diye tanıttı kendini. Biraz da egolu. Amcam olduğunu da anlamıştım zaten ama neyse "ve amcanım" diyerek somurttu. Sesi sanki kendisine hakaret etmişiz gibi çıkmıştı "ama amca deme gafletinde bulunursan-"
"Eeee" diyerek yanımıza yaklaştı Rüzgar abim. Kolunu omzuma atarak beni kendine çekti ve saçlarımın üzerine dudaklarını bastırdı "ne olacakmış Batı," durdu "amca"
Batı amcam sessizce ama bizim duyabileceğimiz bir tonla küfür mırıldandığında ters ters ikimize bakıyordu "ulan alt tarafı senden bir yaş büyüğüm!" imkanı olsa haykıracaktı ama bulunduğumuz ortam müsait değildi
Bir de bu detay vardı değil mi... Batı amcam, Rüzgar abimden bir yaş büyük Kartal abimden bir yaş küçüktü yani yirmi dokuz yaşındaydı. Acaba Kartal abim amaca diyor muydu? Ciddi kalabileceğimi sanmıyordum. Hayır üzerindeki şerefsiz gömleğine bakmamalıyım. Hayır elbette açık mavi renkli gömleğin üstünde palmiye ağacı yaprakları olan gömleği giyen biri komik görünmüyordu. Bir de sanki tatilde gibi ilk iki düğmesini açmış arasında güneş gözlüğü koymuştu.
"Amca derseniz yeğenlikten reddederim ve bir daha alemlere akacağım zaman kimseyi götürmem. Miran abim bana kızdığı zaman suçu size atarım"
Gözlerim irice açıldığında Rüzgar abim umursamayarak "ben zaten gelmiyordum" dediğinde amcam beni işaret etti "meraklısı var ama" amcamla alemlere akmak mı? Bayılırım.
~