umutsuzlarin_umudu

Bilerek pencerenin yanına yerleştirmiştim yatağımı. Çünkü hissettiğim her duyguda yıldızlara bakmak geçerdi içimden. Mesela yanımdaki kitaplıktan farklı hayatlardan birini seçip birkaç saatliğine gerçek dünyanın acımasızlığından sıyrılabilirdim. Böyle şeylerin farkına vardığımda içimde beliren mutluluk yıldızlara bakmaya iterdi beni. Ya da pişmanlıklarımı yıldızlara bakarak hatırlayabilirim. İşte o yüzden yatağım penceremin yanında. Hilalde uzanan yaşlı dede hayallerimi süslesin, benim gibi birçok insanın yıldızlara olan bakışlarıyla buluşayım diye orada. Belki onların hayallerini görebilirim, beraber hüzünlerini tadabiliriz, o nokta nokta olan yıldızların her birinin farklı bir hikayesi olduğunu hatırlayarabiliriz o insanlarla.

umutsuzlarin_umudu

Bilerek pencerenin yanına yerleştirmiştim yatağımı. Çünkü hissettiğim her duyguda yıldızlara bakmak geçerdi içimden. Mesela yanımdaki kitaplıktan farklı hayatlardan birini seçip birkaç saatliğine gerçek dünyanın acımasızlığından sıyrılabilirdim. Böyle şeylerin farkına vardığımda içimde beliren mutluluk yıldızlara bakmaya iterdi beni. Ya da pişmanlıklarımı yıldızlara bakarak hatırlayabilirim. İşte o yüzden yatağım penceremin yanında. Hilalde uzanan yaşlı dede hayallerimi süslesin, benim gibi birçok insanın yıldızlara olan bakışlarıyla buluşayım diye orada. Belki onların hayallerini görebilirim, beraber hüzünlerini tadabiliriz, o nokta nokta olan yıldızların her birinin farklı bir hikayesi olduğunu hatırlayarabiliriz o insanlarla.

umutsuzlarin_umudu

Birkaç aydır her fırsatta yaptığım gibi camdan bakarken buluyorum kendimi. Ellerim çenemin üstünde, gözlerim sürekli dolu olmaya ant içmiş gibi. Kısık gözlerle süzüyorum yavaşça etrafımı. Koşuşturuyor insanlar. Bu sefer kar da yok, hava günlük güneşlik. 'Neden acele ediyorlar acaba?' diye düşünmeden edemedim. Bir çocuk takılıyor gözüme, toprakla oynayan elleri hızlıca suyla toprağı karıştırıp çamur yaparken, gözleri ışıl ışıl, dudakları kendine kendine gülümsüyor. Mutlu görünüyor. Benimki şuanki halime ne kadar da zıt. Oysaki bende 1 sene öncesine kadar böyle değilmiydim? Her zaman benimde gözlerim böyle ışıldamaz mıydı?
          Bir sıkıntı beliriyor içimde. 2 haftadır neden böyle oluyor hiçbir fikrim yok. Sanki yaklaşan bir felaketi haber verirmiş gibi. Derin bir nefes veriyorum. Kendi kendime diyorum 'Bu çocuk kadar olamadın, hep kendini üzüyorsun sadece!' Kafamdan atmaya çalışıyorum bu düşünceleri. Bunlar annemin söylediği şeyler değilmi, ne zaman iç sesim olmaya başlamış? 
          Birkaç gündür yaptığım gibi, hiç çıkmamak üzere kendimi yatağa atıyorum. Öncesinde dönüp dursamda, ağlamanın verdiği yorgunlukla uyuyakalıyorum...

umutsuzlarin_umudu

Nefret ediyorum kendimden. Başkalarının sevgisine muhtaç olduğu için, kendi kendine yetemediği için. 
          
          Kendimden nefret ediyorum. 
          
          Onun yanında olan insanların, onu daha da yalnızlaştırdığını bildiği halde bunu göz ardı ettiği için. 
          
          Kendimden nefret ediyorum.
          
          Yalnız değilmiş gibi görünen, aslında herkesten daha yalnız olan kişilere özendiği için...
          
          Kendimden nefret ediyorum...

umutsuzlarin_umudu

Yalnızlığım içime işlemiş, artık kabullenmişim. Heryerde peşimde yalnızlığım, asla kurtulamadım. Bir türlü bulamadım yalnızlığıma son bulacak insanı. 
          Dışarıda bakıyorum etrafıma, herkesin yanında birileri. Kiminin arkadaşı, kiminin akrabası, kiminin sevgilisi...
          Benim yanımda ise, kendim var. Yetmiyor bana bu. Herkesin yanında kendisi olmuyor mu zaten? 
          Her ne kadar yanımda olsa da, nefret ediyorum kendimden. En önemlisi, doğduğum için...
          Oysaki şuan ders çalışırken birisi olsa, kısa süreli de olsa yalnızlığıma son bulsa... Takıldığım soruları sorsam ona, o da bana birşeyler sorsa da beni esir alan bu sessizlikten kurtulsam...
          Yinede, keşkelerle yetinmek zorundayım... Çünkü kimse yok, yanımda oturanlar ise yabancı bana...
          

umutsuzlarin_umudu

Nereden geldiğini,kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin.

umutsuzlarin_umudu

Dışarıda kar yağıyor... Penceremden mahzun gözlerle bakıyorum etrafa. Koşuşturan insanları görüyorum. Kimilerinin şansına şemsiyesi yanında, kimilerinin montu bile yok. O an dayanamayıp "Aptallar." diye mırıldanıyorum. "Nasıl almazsınız montunuzu?". En nefret ettiğim de bu merhametli yanım. Banane ki insanlarin üşümesinden? Herkes bunun 100 katını haketmiyor mu sonuçta? İnsanoğlu'nun nankörlüğünü, Tanrı bunlar ile cezalandırmıyor mu? O an bir köpek görüyorum. Titremesi uzaktan bile görünecek kadar fazla. İşte, o zaman nefret dolu kalbim yumuşayıveriyor. Titreyerek hızlıca koşan köpeğe bakmaya devam ediyorum. Onu ısıtmak, doyurmak istiyorum. Bu düşüncelerimin arasında köpek kayboluveriyor. "Umarım birileri ısıtır seni" diyerek gülümsüyorum. Gerçi kim uğraşır ki onunla? İnsanoğlu daha kendisi gibi insanlara yardım etmekten acizken... Kimse istemez ki. Ve bir kere daha insanlardan nefret ettim. Daha fazla sinirlenmek istemeyerek, perdeyi çekiyorum ve dışarısı görüş alanımdan çıkıyor. Kimseyi görmemek için, ders çalışmaya geri dönüyorum...

umutsuzlarin_umudu

@ ben_afsuncu  bende seni seviyorum bebişim 
Reply

im_soryy

@ betul_demir19  yazılarını seviyorum 
Reply