Uzun bir aradan sonra buraya dönüp baktığımda güzel zamanlar geçirdiğimi görüyorum. Dilimi geliştirmenin yanı sıra bana hala ideallerimden biri olan çeviri için güzel bir kapı açmış, doğrularım veya hatalarımla yargılanmayacağım bir ortamdaymışım meğerse. Bana çeviri üzerinde düşünmeye başlamam ve kendimce bir stil bulmamı sağlamış. Şimdi dönüp o zamanki halime baktığımda iki gram ingilizcem ile kafaya koyduğum şeyleri çevirdiğim için kendime şaşırıyorum. Zira bu sıralar bunu yapacak cesareti hiç mi hiç bulamıyorum.
Kafamda kurduğum ve kimsenin bozmasına izin vermediğim Percy ve Nico'yu da çok özlediğimi hissediyorum bazenleri. Biraz baktım da, insanlar yeni fanfictionlar yazmışlar, severek takip ettiklerim ise tamamlamışlar bile hikayeleri. Keşke onları nemli gözlerimle okusam (ve belki de çevirebilsem) yeniden.
Kalan birkaç taslağı da yayımladıktan sonra ne yaparım bilmiyorum. Zaten wattynin yeni arayüzü de leş gibi olmuş, neyse.
Sağlıcakla <3.