user2782619

Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için.

user2782619

Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için.

user2782619

Zihnimin bulanık olduğu gecelerden birindeyim.Dışarısı zifiri karanlık odamı aydınlatan mum ışıkları, zihnimi saran hüzün sarmaşıkları, ağzımda acı bir tat konuştuklarım yüzünden mi konuşamadıklarım yüzünden mi bilmiyorum.Yutkundukça kalbim ağrıyor. Bu tenir camın önündeyim.Biraz rüzgarlı esen rüzgarlarla birlikte dans eden alevler, güzel.Ama tehlikeli gibiler tıpkı sen ve ben gibi derken gösteri bitiyor ve alevler sönüyor iste biz seninle böyleyiz sevgilim ben aydınlatırken kendimi ve çevremi sen gelip bitiriyorsun beni, ben söndüğümle kalıyorum sen geçip gidiyorsun beni, sanki bir hiçmişim gibi.Söylesene bana hissettirdiklerin actiyor mu içini?
          
          

user2782619

tanrı'ya yalvaran bı kul, acı bir beden. son çırpınış neyi ifade ederdi ? affedilebilir miydi? sonuc olarak tanrının veridiği bu bedene zarar vermis acı dolu bir çığlıkla sonlanmis bir ruh, tanrı onu affedebilecek miydi? asil soru bu muydu? hayır. ruhum ölüyorken, benligimi unutuyorken, beni goren tanrı sesizligin içerisinde yalvarislarima karşılık susuyorken yaşamın ne önemi vardı ? yoktu monsieur, intihar bir kurtulus muydu? yoksa yeni bir cehennem miydi? peki ya tanrı ruhumu öldüren seni, seni affedebilecek mi monsieur ? sevgimi acitan seni ? affedebilicek miydi? sanmam. sesizligimin altında acı dolu çığlıklar var, duyabiliyor musun? acı veriyor. kalbim de değil zihnim de bir savas var kalbimi etkileyen bir savas sanirim bu, benim ölümüm monsieur, hissedebiliyor musun yok oluyorum, monsieur.