user63926483

belki bir Atilla İlhan değildim ama, 
          	sen de felaketim oldun. 
          	ağladım. 
          	her gece. 

user63926483

sevmeyi sevmek.
          
             kalbimde hüzün dolu nutlar. her insan saf bir sevgi ile başlar hayattaki yolculuğuna. sevmeyi severek başlar. kalp denilen organı şeytanin ini haline getiren insanlardır. insan kalbindeki boşlukla bir arayış haline girer. hemde büyük bir arayış. ruhunu adayabileceği bir insan arar, verdiği veya aldığı sevgi yetersiz gelir ona. insan "aşk" ister. sonuçlarının ağırlığını bilmeden. sonra birisi çıkar karşısına, ruhunu ve bedenini adayabileceği gerçek tanrısını bulduğunu zanneder. öyle çok sever ki, ona olan hislerine bile aşk beslemeye başlar. karşısındakinin "şeytanın çocuğu" olduğunu bilmeden. sürüklenir, nereye gitiğini bilmeden. öper, zehirlendiğini bilmeden. tutunur kollarına, zehirli sarmaşıkların bedenini ele geçirdiğini görmeden. insan sever, sonunda kimi sevdiğini bilmeden, onu tanımadan sever. sararmış ruhunun temizlediğini hisseder. kalbinde kilit vurulmuş yerlerin kırıldığını bilir. sonunda olan tehlikeyi bilmeden.
          
          +++

user63926483

+++
          
           "Luna" sandığı kişinin öz "Lilith" olduğunu görmeden. sonra bir şeyler ters gitmeye başlar. insan değişir? günden güne zayıflamaya ve sararmaya başlar. önce aşıkken asla algılayamadığı ve düşünmeye kendini zorlamadığı zihni çürür veya insan çürüdüğünü düşünür. çünkü daha önceden aklına gelmeyen, ucu bucağı olmayan karamsar düşünceler aklında yer edinmeye başlar. Luna'sı değişmişti. ne olmuştu onun güzeline? ne olmuştu onun minik meleğine? artık insanın tutunmaması, bırakması lazımdı onu ve hislerini. günden güne çürüyordu ve kan kusuyordu. aldığı nefesi bile geri verirken irin çıkıyordu bedeninden. ama uzak durmak istemiyordu? neden istesin ki? o onun meleğiydi. ona sarılmak isteyen kollarına muhtaçtı. onun bedenine ve sevgisine muhtaç hâle düşmüştü. "Luna" 'sı onu günden güne zehirlerken o ise sadece biraz daha yaklaşmak istiyordu. meleğinin böyle bir şey yapacağına ihtimal dahi vermiyordu kalbi. hayır hayır, meleği değil. o kişi şeytanın ta kendisiydi! o kişi öz Lilith' di. kendi egosunu tatmin etmek için insanı kullanmıştı. içinde bulunan zehri ona akıtmış ve günden güne çürütmüştü. insanın en temiz duygularıyla sevdiği Lilith, resmen bir oyuncak gibi oynamıştı hisleriyle. insan uyanıyordu fakat uyanmak istemiyordu. konduramıyordu güzeline. nasıl yapardı, ruhunda kırmızı beyaz çiçekler açtıran kişi bir şeytan olamazdı. hayır, kesinlikle olamazdı.
          
          				Lilith, insanı paramparça etmişti.
          
          +++

user63926483

++
          
          insan, dağılmış bir şekilde ayaktaydı. vücudu sarmaşıklardan dolayı kesik kesik olmuştu. ayakta duramıyordu çünkü koşmaktan yorulmuştu ama ayaktaydı. saçları ağarmış, gözleri şişmişti. insandı bu. kan toplamış ve kurumuş gözlerinden son bir damla yaş geldi. çizik ve kirlenmiş yüzünden aşağı doğru ayak ucuna damladı. kalbi eskisinden daha kara olmuştu. resmen zift bile denebilirdi! ruhu artık sarı bile değildi. ne olduğunu o bile bilmiyordu. çünkü artık ruhunu hissedemiyordu. son gücüyle başını kaldırdı ve kilit vurulan veya artık olmayan kalbini düşünerek tavanda asılı duran urgan ipine baktı. dikenli kollarıyla beraber canı acısa bile sandalyenin bir köşesine tutundu. sevdiği insanın gözlerinin önünde "gerçek" haline dönüşünü görmüştü. daha ne acı olabilirdi ki. çıplak ayaklarından birini sandalyeye bastı. ve diğerini de. elleriyle halatı tuttu ve yavaşça boynundan geçirdi. katili karşısındaydı. hemde tam karşısında ona gülerek bakıyordu. insan acınası haline histerik bir şekilde güldü ve son kez sevdiği şeytanına baktı. yırtılmak üzere olan ses telleriyle duyup duyamayacağı bir tonda sevdiğine baktı.
          
            "Çok sevmiştim seni. Kendimi sana adamıştım. O kadar çok seviyordum ki seni, pişman değilim. Acın bile güzeldi. Gözlerinden öpüyorum minik şeytanım.."
          
          Kısık sesiyle son kez konuşmuş ve yine son kez sevdiğinin ezbere olduğu yüz hatlarını incelemiş gülümsemişti. Sandalyeyi ittirdi ve çırpınarak orada can verdi. Ortada ne kalp, ne ruh ne de "Lilith" vardı. sadece neden çürüdüğü bilinmeyen bir ceset kalmıştı.
          
          																								-Z
          															     		   /	-ruhum kızıl- /