"Ben kimsesiz çocukların hep bir ağızdan var ettiği sonsuz çığlığı, cehennemin ortasında kalmış karmaşayı izleyen bir ufaklığım. Sessiz cinayetlerin ortaya serdiği eserim ben. Yıpranmış şişko yanaklarım kanarken seni izledim gecenin karanlığında, gel de bul beni diye. Ama kimse gelmedi, ne biri beni gördü ne de biri bana yan gözle baktı. Bana acıdılar ama sen sadece baktın. Sadece izledin, kızıl gözlerinin saklayamadığı ateşi dördüm ben. İntikamın sönmeyen ateşiydi. Gördüm kardeşim, gördüm ben.  Alevler gözlerinin her noktasına yavaş yavaş işledi. Dudaklarına sıçradı, dudakların intikam zaferinin süsü oldu. Ufak bir gülümseme gördüm insanlar arasında. Benim aksime güzelce taranmış saçları, temiz ve ütülenmiş, sonbahar renkleriyle boyanmış güzel elbisesiyle duru bir güzelliğe sahipti ama bir şeyi ona beğendiremedim. Güzelliğin ortasında bir kusuru vardı ama neydi ben de bilemiyordum. Öylece baktım. Ben ise; Kısacık dağınık saçlarla, yüzü gözü kirlenmiş, gözleri kızarmış, göz altları aynı bir su balonu gibi şişmiş, pis, yırtık pırtık elbiselerle yürüyen insanlar arasından film şeridi gibi karşı kaldırımda bana bakan kardeşime bakıyordum. Ben onun tam karşıtıydım. Pis, çirkin, kimsesiz.

O benimle aynı kaderi paylaşmıyordu. Onun artık annemin anlattığı gibi büyük bir imparatorluğu vardı. O saygı değer biriydi. Hayallerimiz vardı oysaki, neler yapacaktık neler!
Bizim hayallerimiz bir dalgaya karıştı ve denizin derinliklerinde kayboldu."
  • JoinedJanuary 3, 2018


Following