sadece çağırdıkları için gittiğim ama orada bulunmaktan hoşlanmadığım dükkandan, iftar için eve geldim ve yemediğim laf kalmadı. oraya sahip çıkmalıymışım, nankörlük yapıyormuşum, babamı küçük düşürüyormuşum, vs vs. gitmek istemiyorum? çalışmak zorunda değilim? amcam iftar için eve götüreyim mi dedi ve ben de tamam dedim? üstelik dükkanda doğru düzgün insan yoktu, ki zaten beni değil ablamı çağırdılar. yani zaten bana gerek yokken, eve gelmemdeki sakınca ne tam olarak? hayır, orada çalışmak zorunda değilim. hayır, oraya gitmediğim için babam küçük düşmüyor. hayır, dükkana gitmeyi sevmediğim için nankör değilim. babamı reddedebilir ve gitmeyedebilirim ama zaten her çağırdıklarında; gidiyor, çalışıyor, onlarla beraber eve geliyorum. yapmak zorunda olduğum için değil, onu kırmamak için yapıyorum bunu. çalışan sen değilken böyle kendinden emin konuşman çok sıkıcı, cidden sıktın artık anne.