Öncelikle uzun zaman sonra - yaklaşık 3 ay ama olsun- merhaba. Yazmak istediklerimi buradaki iki bin harf sınırlamalı bir kutuya sığdırabilir miyim bilmiyorum. Arkadaşlar, bunalıyorum. Hani yazar diyor ya "Yazmasaydım, ölecektim." bunu yaşıyorum sanırım. Anlatmak istiyorum çokça şeyi; kelimelerim yetmiyor, konuşmak istiyorum sonra ne nefesim yetiyor ne de dinleyecek birini bulabiliyorum. Esasen buraya tek bölümlük bir şeyler atacaktım. Kurgu değil, öylesine, ulaşmak isteyenin ulaşacağı, konuşmak isteyenin konuşacağı bir şey olacaktı. Sonrasında vazgeçtim bu fikirden. Çünkü okuyan tek kişi olsa bile ona bir şeyler vaad ediyor olacaktım ve bu beklentisini boşa çıkarmak da istemedim. Ondan buraya yazıp kaçacağım. Herkesin elbet zor geçirdiği dönemleri olduğunu biliyorum ve yaşadığım bu duygu durumunun geçici olduğunu da biliyorum ama yine de boğazımı sıkan elden kaçamıyorum. Kendi kendime konuşuyorum boş evin içinde ama neyden bahsettiğimi bile bilmiyorum. Canımı sıkan şeyin bile ne olduğunu bilmiyorum. Sadece sarılacak bir kucağa ihtiyacım var sanırım; bilmiyorum. Şuan bile ufakta olsa bir şeyler yazabildiğim, anlatabildiğim ve az da olsa kendimi ifade edebildiğim için rahatlıyorum. Okuyan kimsenin olmadığını da biliyorum ama bir şekilde boğazımdaki nefesimi kesen duman dağılıyor az da olsa. Sanmayın ki sürekli bu duygu durumu içerisindeyim. Bu sadece 'an'lara mahsus. Şimdi izninizle tüttürmeye kaçıyorum. Son olarak eğer yazmak istediğiniz, konuşmak istediğinizde bulamadığınız biri olursa mesaj kutum herkese açık.
'Gece'den 'Güneş'e kadar selamlar.