İnanamadım. Yetişkinlerin çocuklara dönüp de: "Büyümeyi istemeyin." derken neyi kastettiklerini anladım, ve inanamadım. Yaşamanın böylesi dolambaçlı yolları olduğuna hayret ettim. Sanki sonsuza uzanacak geniş bir yolda yürüyormuş gibi yaşayacağımı sanıyormuşum. Böylesi karmaşık, zor yollarda kalmanın mahiyetini kavradım. İnanamadım, yetişkinlerin dünyasına girmeyi hayal dahi etmezdim. Çocukluğum henüz güneşten alınmış nanelerin serpildiği bir yayla çorbasında. Çıplak ayaklarımı kendime çekip de kalorifer önünde ısınmaya çalıştığım pazar akşamlarında. Yeni değiştirilmiş lavanta kokulu çarşafların arasına kıvrılmış bir takım pijamanın içinde kaldı. Çocukluğum.