vefasizgidisler

Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça bende ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar, gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine...

vefasizgidisler

Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça bende ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar, gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine...

vefasizgidisler

"Kırgınlıklar var içimde bayım. Siz bilemezsiniz bunu. Kabuslardan uyandım. Ellerim üşüyordu. Tozpembe düşlerimi simsiyaha boyadılar. Ben, toparlayamadım ondan sonra… Bilir misiniz, ben en çok papatyayı severim. Onu da söküp alıyorlar. Bu insanlar, çok acımasız bayım. Narin kalpleri titrek eller koruyamaz, ben koruyamadım. Sahi, benim kalbimde bir kış gecesi saklı bayım. O soğuğa rağmen, karlı yollardan dans ederek geçiyorum. Dedim ya, üşüyorum… İnsanlar birbirlerini, ben ise kendimi sarıyorum. Mesela, dün gece bir ağlama krizinden sonra, kendime sarılıp saçlarımı okşadım. Bu, iyi bir şey olmalı.
          Benim en güzel papatyam sizsiniz bayım. Güzel yapraklarınızı korumak için siper ettim kendimi acımasız yağmurlara. Bir hayli yorgunum artık… Bir camkırığı var şimdi elimde. Bir süredir bakışıyoruz. Bu sefer kendi ellerimin değil, onun tenimi okşamasını istiyorum. Ben, sanırım sandığımdan da yorgunum.. İntihar eden insanlara hep yakınlık beslemişimdir. Onlar bedenlerini öldürdüler, ben ise ruhumu. Defalarca yemin etmeme rağmen, hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Gözyaşlarımı kendim siliyorum. Güçlü kızlar gibi, değil mi bayım?"

vefasizgidisler

Kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. Sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. Zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. Yalan söylemişim. Sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsade edermişsin. Dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. Başım omzuma ağır gelir.  Çürümüş bedenden beterdir halim. Tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım… Şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? Boşversene sevgilim, varoluşum bir intihar zaten.

vefasizgidisler

Geceleri ağlamam geçti artık. İşime gücüme bakıyorum. Biraz sensizim fazlasıyla sinirli. Tahammülüm yok insanlara. Daha doğrusu dünya boktanmış, insan eksik kalınca anlıyor. Çay içmeye devam ediyorum. Demli, iki şekerli. Bazen bir yalnızlık çöküyor. Sonra geçiyor. Aslında her şey geçiyor. Geçiyor da unutmaya bir çare bulamadım hala. Teninin yumuşaklığını unutmadım mesela. Bazen bir şarkı gibi takılıyorsun aklıma. Sözlerim sen oluyor… Sokaklar üzerime geliyor, insanlar üzerime geliyor. Cümlelerim kısalıyor. Ben insanlarla konuşmak istemiyorum ki. Seninle konuşup saçmalamak istiyorum. Gülüşünü seyretmek istiyorum. Gülüşün hep gözümün önünde ama gülüşünden öpmeyi özlemenin bir çaresi yok. Bu çaresizlik yoruyor beni. Nefesini hissediyorum uyurken yanımda ama gözlerim karanlığa açılıyor hep. Hep karanlık hep. Bir umut var içimde, gözlerim uyandığımda bir gün yine görecek seni…

vefasizgidisler

Sevenler gitmez azizim, öyle sözde sevenler değil özde sevenler, sevgiden gözleri dolan gitmez. Bu yazı hala için de bir yerlerde az da olsa umudu olanlara, umudunu çoktan yitirenlere, farklı şehirlerde aynı gökyüzüne bakanlara, aynı şehirde onunla karşılaşmaya korkanlara, ayrı yataklarda birlikte uyananlara, terk edilenlere, en çok güvendiği insan sayesinde güvenmemeyi öğrenenlere, bir daha güvenemeyecek olanlara, ailesi tarafından sevilmeyenlere, gece yastığı ısıra ısıra sessizce ısıranlara, yaşadığı şehirden hoşnut olmayanlara, yanacağını bile bile sevmeye devam edenlere, o başkasıyla mutlu deyip sevmekten vazgeçenlere, mutluymuş rolü yapanlara, hayatlarında bir şeyler hep eksik hep yarım olanlara, her onun adını duyduğunda hala içi titreyenlere, bir de onun adını her duyduğunda midesi bulananlara, gece sabaha kadar sevdiği için uykusuz kalanlara, hatta mesajlaşırken uyuya kalanlara, birini uzaktan sevmenin ne kadar kutsal bir duygu olduğunu bilenlere, adına şiir yazılmamış kadınlara/adamlara, bir de dokunamayacak kadar uzağında olan kişilere şiirleriyle dokunanlara, sevdiği insan için hayallerinden vazgeçenlere, hayallerine sadece sevdiği kişiyi dahil edenlere, bir daha kimseyi sevemeyecek olanlara, karanlıktan korkanlara, insanlardan kaçmak için karanlığa sığınanlara ,aynı şarkıyı binlerce kez dinleyenlere, bir de onu hatırlatan şarkılarda paket paket sigara bitirenlere, hala o gideni özleyenlere, yine olsa yine yaparım diyenlere ve hala içindeki çocuğu öldürmeyenlere gelsin...

vefasizgidisler

Yedi çöl çevirdim kum saatinde, yedi orman kopardım takvimden, yedi okyanus indirdim gözlerimden, yedi kıta geçirdim ayaklarımdan.. Olmadı. Gitmedi kaburgamdan ellerinin izi. Yedi bıçak saplandı göğüs kafesime, ben bi tek sana vuruldum. Gel sen bizi, yine vur. Ben hazırım ölmeye.