Zamanın bu kadar hızlı ve acımasız olması bana ansızın ölümü hatırlattı. Bir gün hepimiz ölecektik ve geride sadece sevdiklerimiz kalacaktı. Sevdiklerimizde gittiğinde bir izimiz dahi kalmayacaktı. Yüzyıllar boyunca kimsenin hayatına dokunmadan yaşayıp anlamsız bir yaşam sürdükten sonra ölen insanlardan olacaktım. Ne kadar da korkunç bir düşünce. Bir kitap yazdım. Dolu dolu bir kitaptı aslında. Ama başka insanların düşüncelerine itaat eden bir kitaptı biraz da. Benim hayallerim biraz daha geri planda kalmıştı. Kalbin Öteki Yüzü’nü en baştan yazacağım. Karakterlerimle tekrar tanışacağım. Zor olacak. Belki bu şimdi olmayacak. Olduğu kadar en başından aynı karakterlerle devam edeceğim. Fakat –çoğu yerde- farklı olaylarla değiştireceğim kitabı. Bir iz bırakmak istiyorum bu dünyada. Farklı bir iz. Bu bir kitapla olmaz belki ama bir düşünceyle olur. hatta belki bir dize şiirle. Bilmiyorum. Tek bildiğim ve istediğim ben öldükten sonra da benim adımın yaşaması. Daha ziyade genç bir kız vardı ve o da benimle aynı acıyı paylaşıyordu denmesi. O kadar acı boşuna çekilmiş olmamalı. O acı ben öldükten sonra da yaşamalı. Fakat bu kez can acıtacak biçimde değil, insanlara ilham olacak biçimde olmalı. Sevgilerle.