vfromatlantis

Öfkeden yasını tutamıyorum. Seni çok seviyorum. 

vfromatlantis

Ne yap yap, kurban gitme kışın zalim eline,
          Özün arıtılmadan, yaz’ı almasın senden; 
          Bir şişeye bal akıt, bir yere bir hazine
          Sun güzel hazinenden, kendin sona ermeden.
          Bu iş haram değildir, tefecilik de değil:
          Sevinç verir gönüllü borç ödeyenlerine
          Görevin bir başka ‘sen’ yaratmaktır, bunu bil; 
          İşte on kat mutluluk: on gelir bir yerine.
          On kat büyük bir görkem doğar gür benliğinden
          Ortaya senin eşin on tane sen çıkar da,
          Ölüm, eli böğründe kalırdı göçünce sen
          Bırakırdı, yaşardın gelecek kuşaklarda. 
          Vazgeç inattan: Öyle güzelsin ki olmasın
          Ecel senin fatihin, solucanlar mirasçın.

veriah

sabah gözlerimi sana açarım. 
          akşam uykularımı senden alırım. 
          nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. 
          böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. 
          aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. 
          nemsin be? sevgili, dost, yar, arkadaş... 
          hepsi. en çok da en ilk de Leyla-sın bana. 
          bi umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. uçan kuşum, akan suyumsun. 
          seni anlatabilmek seni. 
          ben cehennem çarklarından kurtuldum, 
          üşüyorum kapama gözlerini.
          

vfromatlantis

@veriah 
            
            Her ne kadar tanımışsak da tekrar tekrar aşkın arazisini, 
            yaslı isimleriyle küçük kilise mezarlığını
            ve başkalarının içinde sona erdiği 
            korkunç biçimde dil ağız vermeyen dağ geçidini, 
            çıkar dolaşırız yine de tekrar tekrar yaşlı ağaçlar altında ikimiz, 
            tekrar tekrar yatarız gökyüzüne karşı çiçekler arasında.
Reply