Arkadaşım beni çıkardıktan sonra apar topar yurda döndük, digerleri de hep ne olduğunu sordu ama cevap veremedim, ne diyeceğimi de bilmiyodum ki. Ondan birkaç gün, her sey üstüme üstüme geliyordu, derslerde sürekli başım catlicak gibi oluyor, yemek yiyemiyordum. Sınava da kalmış iki ay, elim ayağım birbine dolaşıyordu korkudan. Sınıf hocam halimden şüphelenmis olacak ki beni rehber hocaya söylemişti. Üç gün boyunca her gün rehber hocasının yanına gittim ama anlatamadım, zaten bu denli beni etkilemis olması bile saçma geliyordu. Günler yine aktı ve araya bir hafta falan girdi. Yine bir cumartesi ve herkes çarşı izninde. Ben yurttayim tabi. Kitaplarımı alıp okul kütüphanesine gideceğim can sıkıntısını bastırmak için. Eşyalarımı alıp yurttan çıktım, az yürüdükten sonra bizim müdür yardımcısının sesini duydum, yüksek sesle gülüyor kahkaha atıyordu. Kafamı kaldırıp oraya baktığımda yine onu gördüm, yine bedenimden tarifsiz bir ürperti geçti, ellerim titriyordu. Müdür yardımcısına güvenerek yürüdüm epey, tam yanlarından gecektim ki müdür yardımcısı bana seslendi. Kafamı çevirdim ve baktım. Elindeki poşeti bana uzatıp odasına götürmemi rica etti. Poşeti elinden alıp geçiyordum ki onun sesini duydum. " Hocam sizin öğrenciniz mı?" Diye saçma bir soru sordu, amacı tabii ki de adımı öğrenmekti. Bunu da sonradan bana söylediğinde öğrenecektim. Hoca kafasını salladı ve elini omzuma attı "nergis başarılı öğrencilerimizden." Dedi. Büyük bir rahatsızlık uyandı içimde, adımı öğrenmesi beni tiksindirici derecede rahatsız etmişti. "Nergis, " dedi gülümseyerek. Hoca sonra ona döndü. "Nergiscim Eray ortaokul öğrencim." Kafamı salladım sadece midem bulaniyordi. Paranoyalarim öyle basmıştı ki biraz daha beni orada tutsa bayılırdım. Neyseki beni bıraktı ve hızımı anlayamadığım adımlarla uzaklaştım oradan. Poşeti müdür yardımcısının odasına bıraktıktan sonra yine yurda döndüm, dışardan bakıldığında tatlı bir tanışma hikayesi gibi görünuyordu, ama dedim ya ruh hissederdi felaketini.