vivalyavaldi

romayı da ben yakmıştım zaten

vivalyavaldi

insanı zaten ihtimaller yakar. yaşanabilecekken yaşanamayanların ahı çöker kara bir bulut gibi. çünkü insan tektedir. tek bir zamanda ve tek bir evrende vardır, aynı anda iki senaryoda da başrolü paylaşamaz. bunu bilmek daha da yakar kavurur, oturup saatlerce ağlar ve acaba der, acaba başka bir evrende mutluluğa o senaryonun içinde kavuşabilir miyim? hep merak etmekle kalacak, zavallı insanoğlu. nasıl da aciz, nasıl da acınası... nasıl da tanıdık, nasıl da ağlamaklı...

vivalyavaldi

hep aynaya bakarken "sen" demişimdir zaten;
          ne zaman bütün olacak ki bu zihinle bu beden?

vivalyavaldi

hep dökmeyi seversin içindeki zehri satırlara.
            sonra o zehir senden çıkınca unutursun bir zamanlar onu ellerinde tuttuğunu,
            korkarsın görünce 
            rahatsız olursun
            ve o zehri akıttığın her satırı silersin
Reply

vivalyavaldi

yanmaktan o kadar korkuyorsun ki... hayır hayır, ölmekten değil, yanmaktan korkuyorsun sen. içinde birilerine karşı oluşan o kıvılcımı her fark ettiğinde korkudan elin ayağın titriyor, ne yapacağını bilemiyorsun ve tek düşünebildiğin şey bir an önce o kıvılcımı söndürüp arkana bile bakmadan kaçmak oluyor. ölüm değil seni korkutan, yanarken ana kapılmak. biliyorsun, o alevler sana ancak sen istersen ulaşırlar. lakin buna rağmen kontrolü kaybetmekten, alevler arasında kaybolmaktan korkuyorsun. tanrı bilir kaç tane kıvılcımı böyle böyle söndürüp gömdün? bir tanrı bilir bir de sen bilirsin değil mi? işte şimdi yeni bir korkun daha var; bu sefer de kıvılcımları söndürmekten korkuyorsun. için ısınsın istiyorsun. o kıvılcım güzel, sıcak bir ateş olup seni yakmadan ısıtsın istiyorsun ve bu yüzden onu söndürmeyi aklından bile geçirmiyorsun. ortan yok mu senin be kızım? ya bu ısınma isteğinin sonunda, kaçamadan, alev alev yanarsan? o zaman ne yapacaksın? hiç düşündün mü? muhtemelen hayır. 

vivalyavaldi

sana bir daha asla başkasında göremeyeceğin renk kombinasyonlarını gösterdi çünkü o renk körüydü. sana onları gösterirken neler yaptığının farkında değildi ancak sen büyülenmiştin. o, renklerin ne denli parlak ve göz alıcı olduğunu asla bilmiyordu ve bu yüzden de o büyüye asla kapılmadı ancak sen... sen her bir rengin her bir zerresini ve her bir parıltısını gördün ve gözlerin kamaştı, büyülendin. bu yüzden bir daha asla bunu yaşayamayacakmış gibi hissediyorsun ki haklısın da bir daha asla yaşayamayacaksın. kimse sana kendi görmediği renkleri gösteremeyecek bir daha çünkü sen, bir kere bunu yaşadın zaten.

vivalyavaldi

"Sende gördüğüm, fark ettiğim bir şey var, fazla tepkisiz ve fazla sakinsin. Bunun bir karakter özelliğinden çok bir his karmaşası olduğunu düşünüyorum Nazenin. Sen aslında, o kadar büyük bir potansiyele sahipsin ki hisler konusunda. Çok derin ve içten hissedebilirsin her şeyi ve bu yüzden bu kadar tepkisiz gözüküyorsun. Yaşadıkların senin tepki verebileceğin kadar derin şeyler değiller, eşik değer gibi. Ve bence sen, zannettiğinin aksine bir aşk istiyorsun. Ancak bu öyle bir aşk olsun ki önce seni yavaş yavaş tüketsin sonra ise yeniden var etsin istiyorsun. Tutkulu, heyecanlı ve yoğun şeyler hissetmek istiyorsun. Yapmam dediğin her şeyi yapmak ve anlamadığın her şeyi anlayabilecek kadar derin bir bağa sahip olmak istiyorsun. Ama bir yandan da bunu kaldırıp kaldıramayacağını bilemiyor gibisin. İsteğinin arkasında değilsin ve bu yüzden de onu elde edemiyorsun. İçini yakıp kavuran, onu her düşündüğünde göğsünün ortasında yoğunluk hissedeceğin bir aşk istiyorsun. Onunla bir bütün gibi olmak ve sonra birbirinizin her şeyi karıştıktan sonra, birbirinizden bir şeyler alarak farklı iki insan olmayı istiyorsun."

vivalyavaldi

aradığın o şeyi, bulamayacaksın belki de. belki de aramayı bırakman gerekiyor?
Reply

vivalyavaldi

vivalyavaldi

bu şarkı bana tuhaf hissettiriyor; hem anlaşılmış ve görülmüş hissediyorum hem de saldırıya uğramış gibi. kabul etmek istemediğim şeyleri bana haykırarak söylüyorlarmış ve ben yalnızca durup dinliyormuşum gibi. ve en kötüsü de, onca şeye rağmen hâlâ bu şarkının, sözlerin, bana bir şeyleri hissettirebiliyor olması. merak ediyorum, o yaşananları unutabilecek miyim? yoksa yalnızca beynimin bir kenarına koyup varlığına alışmayı mı bekleyeceğim?
Reply