Bir keresinde bir hocam bana "Mutluluğun resmini çizebilir misin?" diye sormuştu. Hiç düşünmeden "hayır" dedim. "Neden?" Diye sormuştu e haliyle şaşırmıştı. Önce kendime sordum. Mutluluk neydi? Nasıl yaşanıyordu? Sen önce bunu bil ve sonra çiz ne çizeceksen. "Mutluluk" diye başladım sözlerime. "soyut bir kavramdır. Göremezsin, dokumazsın ama iliklerine kadar hissedebilirsin. Aşk? Aşkta öyle değil midir? Göremiyorsun ama hissediyorsun. Kalbin acıyor ama ruhsal olarak ortada gerçekten bir acı yok. Dokunamıyorsun çünkü dokunamayacak kadar güzel saf bir duygu aşk. Geçenlerde satırlarıma 'Ey yerlerin ve göklerin yaratıcısı mutluluk için acı çekmek şart mı?' Sanki beynim beni duymuş gibi cevap verdi. 'Hayır... Mutluluk için acı çekmem şart değil. Sadece mutluluğu hissedebilmen için acı çekmem şart. Mutluluk habsedilirse eğer yaşanmaz, yaşayamazsın. O yüzden mutluluğu çizemem. Mutlu ol ve bunu doya doya yaşa. Unutma seni seven biri illaki var. Ve unutma ben de seni seviyorum.♥️ kimse senin göz yaşından daha önemli değil. Her şeye ve herkese rağmen git ve mutluluğunu doya doya yaşa, çünkü mutlu olmayı hepimiz hak ediyoruz....