Bir zamanlar konuşamayan ama dünyadaki her şarkının bulunduğu bir müzik kutusuna sahip olan bir çocuk varmış. Bir gün hayatı boyunca tek bir melodi duymamış bir kızla tanışır ve ona en sevdiği şarkıyı çalmaya karar verir. Müzik gökyüzünü doldururken ve şarkı sözlerinin şiiri onu daha önce hiç hissetmediği bir şekilde hareket ettirirken yüzünün merakla aydınlanmasını izledi.
Her gün onun şarkılarını onun için çalardı ve o sessizce onun yanında otururdu -onunla sadece şarkı yoluyla konuşabileceğini hiç umursamıyordu. Onun için çaldığı her şeyi severdi ama içlerinden en çok hüzünlü şarkıları severdi. Bu yüzden onları daha fazla çalmaya başladı, sonunda duyduğu tek şey hüzünlü şarkılardı.
Bir gün, son gülümsemesinden bu yana çok uzun zaman geçtiğini fark etti. Nedenini sorduğunda, iki ellerini de ellerinin arasına aldı ve sıcak bir şekilde öptü. Ona müzik ve şiir armağanı için teşekkür etti ama her şeyden önce üzüntüsünü gösterdiği için, çünkü bunların hiçbirini ondan önce bilmiyordu. Ama artık gitmesinin, ona mutluluğun ne olduğunu gösterebilecek birini bulmasının zamanı gelmişti.
Tanıştığımız gece çalan şarkıyı hatırlıyor musun?
Hayır, ama sen gittiğinden beri duyduğum her şarkıyı hatırlıyorum.