wasbrauchensie

 Genç adam derin bir nefes aldı ve aldığı nefes ile havalanan göğsündeki terler, koyu renk perdeyi delen kızıl ışığa yakalanıp parladı. Gergindi. Nefret ettiği kelimeleri zihninin karanlık ve soğuk duvarlarına zincirliyor, bir odaya kilitliyor, ağızlarına bant bağlıyordu. Ortalıkta gördüğü kelimeleri uçurumundan aşağı yuvarlıyor, intihar süsü veriyordu. Kafasının içindeki şehrin ışıklarını söndürüyor, sokak lambalarına taş fırlatıyordu. Her bir kaldırım taşına kendi adını yazıyor, yazdığı ismini ateşe veriyordu. Yanan ateşe annesinden kalan mumun ucunu tutuyor, ismi ile annesinin hatırasını yakıyordu.
          	 
          	 Elinde tuttuğu siyah taneciklere sahip kum saatini bir kez daha çevirdi ve kıyâmete geri saydığı yılların birini daha çizdi. Saat tam 21:18'di. Diğer onsekizler gibi bu saatin de üzeri sisliydi.
          	
          	 15 aralık günü saat 21:18'de bir kalp atmayı bıraktı ve zihninde kırk mum, birden alev aldı.
          	
          	 Huzur veren kuşlar ötmeyi bıraktı ve etrafta karga sesleri yankılandı.
          	
          	 15 aralık gününde, zihnine kitlediği kelimeleri serbest bıraktı ve üçyüzaltmışbeşinci günde çatlak sesi ile mırıldandı;
          	 ''Kelimelerden nefret ediyorum.''
          	
          	 
          	
          	 (Bir yerde dursun istedim.) 
          	 ♡

wasbrauchensie

@ HciKmsei  Çok teşekkür ederim. :) 
Rispondi

wasbrauchensie

 Genç adam derin bir nefes aldı ve aldığı nefes ile havalanan göğsündeki terler, koyu renk perdeyi delen kızıl ışığa yakalanıp parladı. Gergindi. Nefret ettiği kelimeleri zihninin karanlık ve soğuk duvarlarına zincirliyor, bir odaya kilitliyor, ağızlarına bant bağlıyordu. Ortalıkta gördüğü kelimeleri uçurumundan aşağı yuvarlıyor, intihar süsü veriyordu. Kafasının içindeki şehrin ışıklarını söndürüyor, sokak lambalarına taş fırlatıyordu. Her bir kaldırım taşına kendi adını yazıyor, yazdığı ismini ateşe veriyordu. Yanan ateşe annesinden kalan mumun ucunu tutuyor, ismi ile annesinin hatırasını yakıyordu.
           
           Elinde tuttuğu siyah taneciklere sahip kum saatini bir kez daha çevirdi ve kıyâmete geri saydığı yılların birini daha çizdi. Saat tam 21:18'di. Diğer onsekizler gibi bu saatin de üzeri sisliydi.
          
           15 aralık günü saat 21:18'de bir kalp atmayı bıraktı ve zihninde kırk mum, birden alev aldı.
          
           Huzur veren kuşlar ötmeyi bıraktı ve etrafta karga sesleri yankılandı.
          
           15 aralık gününde, zihnine kitlediği kelimeleri serbest bıraktı ve üçyüzaltmışbeşinci günde çatlak sesi ile mırıldandı;
           ''Kelimelerden nefret ediyorum.''
          
           
          
           (Bir yerde dursun istedim.) 
           ♡

wasbrauchensie

@ HciKmsei  Çok teşekkür ederim. :) 
Rispondi