Geçtiğini sandığımız bazı şeyler öyle bir zamanda yakamıza yapışır ki boğazında bir düğüm, göğsünde bir sanrı oluşur. Dışarı atarsın kendini eve, sokağa sığamazsın. Döngü tekrarlanmayana kadar herşey iyi ilerliyor sanırsın. Bir iki derken izmaritlerin kül tablasından taşar. Dışarda hayat akıp giderken kendini hapsolmuş hâlde bulursun. Beklediğin desteğin gelmeyeceğini elin havada kalınca anlıyorsun. Kocaman bir kalabalığın içinde kimsesiz hissediyorsun. Tüm seslere kapatılmış içindeki seslerle boğuluyorsun. Aldığın nefes göğsüne batarken o yumru yutkunmana bile izin vermiyor. En kötüsü de bilmiyorsun ne zaman son bulacağını. Yemekten kesiliyorsun kimseyi görmek, konuşmak istemiyorsun. Uyku uyuyamaz ama yataktan da çıkamıyorsun. Bu durumdan kurtulmanın çözümü ölüm sanıyorsun. Hem kurtulmak isteyip hem hiçbir şey yapmıyorsun. Bekliyorsun sadece. Acı çeke çeke.