whenesa
whenesa
Canımın ağrısı... Senin için ayrı bir plan açsam yetmez bu panoyu sana adasam senin için az kalır. Ama bir kısmını hissettirmek isterim sana.
whenesa
Bunları sana söylemedim, öyle bir insan değilim ben. Utanırım, çekinirim. Edebik gelir bana, yakıştırmam kendime. İlgisiz sanma beni, ama ben de böyleyim. Kapanığım içime. Sen olursun açılırım, utanmam. Sen varsan varım, yoksan durulur kapatırım kendimi. Herkes asabi olduğumu söyler bana, sivri dilli der. Sen herkes değilsin. Sana nasıl biri olduğumu sorsam yalanlarsın bile bunları. Çocuğum yanında, yaramazlık peşindeyim. 'Dur'um olmaz 'sus'um olmaz. Umarım hoş götürsün bu sevgimi.
•
Reply
whenesa
Gülüşünü balık görse unutamazdı, bulutlar görse bir daha gülümsemen için yağmur yağdırmazlardı. Gülüşünü öpsem bile doyamazdım dudaklarına. Dudaklarını bile kıskanıyorum o gülüşe rn yakın oldukları için.
•
Reply
whenesa
"Biliyorum yağmurları seversin sen. Saklayacak bir şeyin yok çünkü. Lakin ben sevmem, kendi kendime etrafima ördüğüm pis kılıfım erir diye korkarım. Olay bu ya, yağmur düştüğü yeri yıkıyor. Gerçek yüzüm meydana çıkar maazallah, sevmezsin beni o zaman. Hayatın sillesini yerken böyle davranmak zor değil mi? Koca adamım, kaç kere dayanamayacak hale geldim fakat sen nasıl olur da böyle kucaklarsın bu kahpe dünyayı? Nasıl sadık kalırsın Tanrıya? Sözcüklerini almış senden, birkaç kelamı çok mu görmüş sana? Güzel dudaklarından dökülecek o kelimeleri kana kana içmeye hasret olan bana çok mu gördu? Neden? Aslında nedeni basit. Dikenli bahçede açan tek güzel çiçeksin sen, kimse dikenleri koparmayı istemez fakat güzel çiçeği acımadan koparırlar. Seni de koparmaya çalışıyorlar. İzin vermem buna, diken olurum. Deşerim sana uzanan elleri."
whenesa
"Eğer bu mektup eline geçerse ben yapmamayı umduğum şeyi yapmışım. O yüzden bu mektubun senin eline ulaşması için her şeyi yapacağım, bulacağın bir yere bırakacağım. Kızma bana ne olursun. Çok direndim fakat dayanamadım. Sen benim için bu kadar çabalarken göz göre göre senin ve annemin ölümüne göz yumamazdım. En kötüsü de ne biliyor musun? Keşke ölmeden önce bana dokunan sen olsaydın. Canım çok yandı, ağladım hep. Konuşamadım, içimde patladım. Öyle ki boğuldum. Gelemedim sana, kirlendim çünkü ben. Sana layık değilim, temiz değilim. Bir gün kirleneceğimi biliyordum burada. Bunu yapanın hep sen olmasını istedim. Güzel ellerin canımı yakmazdı çünkü. Son defa sarılmak istedim, uyurken veda etmek istedim sana ama yapamadım. Affet. Seni seviyorum Yılmaz. Bunu sana söylemeyi o kadar çok istedim ki. Her şeyim elimden alınmıştı, kelimelerim bile. Bu yüzden diyemedim belki fakat hep yaşadım içimde. Çok şey yaptın benim için. Şimdi de ben senin için yapacağım. Bizim aşkımızın sonu ölüm Yılmaz. Bunu yapanın sen olmasına gönlüm razı gelmezdi. Bu yüzden lütfen kızma bana. Ben çok yoruldum. Konuşamamaktan, susmaktan, anlaşılamamaktan çok yoruldum. Halbuki çok da konuşmazdım, birkaç kelam etsem yeterdi bana. Herkesin fütursuzca bağırışı yanında benim sessiz kelimelerimin varlığı yok oldu hep. Olsun, ziyanı yok. Odamızdaki çiçeklerimizi sulamayı unutma, beni görmek istersen onlara bak. Ve en önemlisi beni unutma olur mu? Seni seviyorum...."
•
Reply
whenesa
"Bu ne anlama geliyor, bilmiyorum. Ben zaten fazla şey bilmem; yarım yamalak okur, uzun, devrik cümleler yazarım o kadar. Pek fazla kişiye mektup yazmam mesela. Bazen kız kardeşim Necla'ya, bazen geldiğimi haber eden bir cümle görebilmek için mektuplarımı gözleyen anneme, ara sıra da sana yazarım romancı. En çok sana yazdığım mektuplara uğraşırım biliyor musun? Yazımı senin inci taneleri gibi sıralanmış harflerine benzetmeye çalışırım kimi zaman. Lakin ellerim, kalem tutmaya alışık olmadığından mıdır bilinmez, hemen yorulur, bir bosvermişlikle bırakır tüy kalemi."
whenesa
Insanlar insanların özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece özgürdür. O hâlde insanlar başkalarının özgürlüklerine göre yaşarlar. Başkaları özgür değilse biz özgür olamaz mıyız? O hålde özgürlük diye bir şey yoktur. Ya da bazı özgürlükler sınırlı özgürlüktür. Peki sınırlı özgürlük dediğin şey gerçekten özgürlük müdür?
whenesa
Ankara'da deniz bende uçmak için kanat yok
whenesa
Bazen herkes biraz kaybolmuş hisseder
whenesa
whenesa
Ruhum çöküyor. Aklıma okuduğum kitapta kadının "Kalbim çürüyor, o ölüyor" dediği geliyor. Ruhum neden bu kadar yorgun bilmiyorum. Nefesim göğüs kafesime sığmıyor, çırpınıyorum. Gerçekten bu iç çöküntülü halim beni yoruyor. Satır satır yazılar yazsam derin nefes alamıyor gibi hissederim. Dert panosu, tamamen bu ifade ediyor burası benim için.
•
Reply
whenesa
yine ben ve en son buraya doğum günümde uğramışım,, Buraya yazmam bana çok fazla şeyi geride bıraktığımı fark ettiriyor. 'Vay be Nesa' diyorum. Farkediyorum ki herkesin derdi herkese büyük. Kaçtığım gerçekler ben olmuş, tereddütlerim kırılıp uçmuş. Her şey harikayken midemi bir şey altüst ediyor, yüreğimi burkuyor. Beynim benle oyunlar oynuyor. Sahi, beynim. Bu oyunlar neden? Zehirlisin, benim için bundan farkın yok zehirsin bana. Zehrin büyümemesi için çok şey yaptım. Demiştim ya "zehirler gitgide çoğalıyor." Şu an panzehire ihtiyacım olan kısımdayım. Umarım beynim, umarım çabalarıma karşılık verirsin. Çünkü ben canımın ağrısına iyi olacağın konusunda fazlasıyla inandırıyorum. Ben de inanıyorum. Yalanın ortasında mıyım?
•
Reply
whenesa
Doğruymuş, ama sorun ne biliyor musun? Herkes artık farklı konuşuyor, herkes belirsizlikte. Kimse ne olduğunu bilmiyor, herkes pişman. Naptın bilmiyorum ama arkanda o kadar yaralı yürek bıraktın ki. Seni suçlamıyorum fakat bu yaptığını da hiçbir zaman kabul görmeyeceğim. Yoksun artık, umarım mutlusundur orada. Korkularınla başa mı çıkmak istedin, yoksa bunu çözüm olarak mı gördün bilmiyorum...
•
Reply
whenesa
Bir sigara 400 derecede yanar