wietssa
Yandaki otobüs geri gittikçe ileriye gittiğini sanmak.
wietssa
Begonyalara altı ay su vermesen de ölmezler. Bir rakı şişesinin kapağını Ay'da açarsan içindeki alkol sonsuza kadar uçmaz. İnsanlar zamanla değişir ve ben görüp görebileceğin en büyük yalancıyım. Söylediklerimi boş ver, konuşamadıklarımı ciddiye al. Yanında huzur içinde susabileceğim bir insan bulabilmek için kenar mahalle kahvelerinde çok on iki-sekiz nöbeti tuttum ben. Beni affetme, anlama da. Hayatımın özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu. Beni daha fazla konuşturma. Ben susayım, sen ağla. Sonra beraberce çayıma siyanür karıştıralım. Önce göm beni, sonra anla.
wietssa
Hissetmelerin birbirleriyle kafa bulduğu bu yerde, sığındığın ve sığındığına pişman olduğun her insan içinde patlayan geniş zamanlı bomba.
wietssa
nietzscshe
çiçek kokulu parmak uçlarına, tütün bulaşmış. gizlice öpüşen aşıklara, infaz uygulanmış.
•
Reply
nietzscshe
külyutmaz, sen öyle kolay aldanmazsın.
wietssa
Kendimle hesaplaşmak zordu. öfkeli bir kalabalık vardı kafatasımda, ve her biri hatasını haykırıyordu.
wietssa
“Nihal. Gitmedim, gidemedim. Artık yaşlandım mı, kafayı mı oynattım, yoksa başka bir adam mı oldum, nasıl istersen öyle düşün. Bilemiyorum. Ama birkaç gündür içime yerleşen yeni adam gitmeme izin vermiyor. Ne olur sen de gitmemi isteme.
wietssa
Biliyorum, eski günlere dönemeyiz. Gerek de yok buna. Beni bir uşağın gibi, bir kölen gibi yanına al. Ve hayatımıza senin istediğin gibi de olsa devam etmemize izin ver. Beni affet.”
•
Reply
wietssa
“Oğlum Bekir” dedim kendi kendime, “yolu yok, çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, yol belli. Eğ başını usul usul yürü şimdi.”
wietssa
Ben jiletin öteki yanına yatıyorum, sana iyi geceler. Puhuların üstünden gece vardiyaları ve rıhtım görünüyor. Üstündeki kan kokusu bütün cesetleri buraya çekecek. Diplerine kömür çökmüş tırnaklarıyla küçük serseriler senin ellerinden kabusun matarasını kapacak ve içindeki sessizliği içecekler. Ben hüznün öteki yanına yatıyorum, sana iyi geceler. Son tartışmamız olsun bu yoksa beni öldürecekler. Usulca akan bir gözyaşı gibi sessizce sevişelim biraz. Eğer istersen, çok uzun yolları aydınlatan benzin istasyonları gibi uykusuzluğumu gölgelesin alkolün dövdüğü saatler. Bak, yatakta ikimiz de ağlıyoruz; meselemiz malum, aşk. Haplar da kayboldu, esrar da, bileklerimizdeki kesikler de. Havaya bir kuş at, ben onu yerdeki gözlerimle vuracağım. Dudakların ne ki, olsa olsa şuradan üç beş adım. Ben mezarın öteki yanına yatacağım, sana iyi geceler. Aramıza bir hançer bırakacağım, belki küflü bir hançer, onun küfüyle paslanırken gizli saklı yalnızlığımız rüyamıza giren prensler, içimizdeki mutsuzluğu içecekler. Ben intiharın öteki yanına yatıyorum, sana iyi geceler.