wioanee

“Niye sattın yoksulluğunu?”
          	diyorum, “Elimdeki sadece oydu.” diyor. “Peki ya niye sattın vücudunu?”
          	Dudakları kıvrılıyor, gülüyor. “Daha mı kötü satmaktan ruhumu?”
          	
          	
          	Bitmiş sigaramı yere basıyorum. “Cehenneme gideceksin.” diyorum, “Sen gitmeyecek misin?” diyor ve omuz silkip devam ediyor,
          	“İnanmam ben cehenneme.”
          	
          	
          	Gülüyorum ona. “Neden?” diye soruyorum, “Ölümden sonra hayat yok mu? Ölünce cehenneme gidiyorsun işte.”
          	
          	
          	Bakışları uzaklarda bir yere dalıyor, kaşlarını kaldırıyor.
          	“Ölümden sonra hayat var mı diye boş düşünürler,
          	sanki hayat varmış gibi ölümden önce.”
          	

wioanee

“Niye sattın yoksulluğunu?”
          diyorum, “Elimdeki sadece oydu.” diyor. “Peki ya niye sattın vücudunu?”
          Dudakları kıvrılıyor, gülüyor. “Daha mı kötü satmaktan ruhumu?”
          
          
          Bitmiş sigaramı yere basıyorum. “Cehenneme gideceksin.” diyorum, “Sen gitmeyecek misin?” diyor ve omuz silkip devam ediyor,
          “İnanmam ben cehenneme.”
          
          
          Gülüyorum ona. “Neden?” diye soruyorum, “Ölümden sonra hayat yok mu? Ölünce cehenneme gidiyorsun işte.”
          
          
          Bakışları uzaklarda bir yere dalıyor, kaşlarını kaldırıyor.
          “Ölümden sonra hayat var mı diye boş düşünürler,
          sanki hayat varmış gibi ölümden önce.”
          

wioanee

The “mother” starts feeling jealous of the beauty and youth of her “daughter” and becomes acutely aware of her own aging and unattractiveness. This reference to motherhood and its issues is very striking throughout. It even manifests on a physical level: the “mother” sacrifices her body for her “child.” Despite the monstrous changes, the protagonist still wishes her clone success, sacrifices her life for her, but receives only pain and suffering in return.

victoriasgl0ry

Selam

victoriasgl0ry

@wioanee  rica ederimm tam uyuyacakken yazdın yarın panoma beklerim
Reply

wioanee

@thvucifer  anladım, teşekkürler.
Reply

wioanee

Sözler susar, zihinlere susar, kalpler susar ama asla anlamlar susmaz. Susmanın anlamı vardır, sessizliğin anlamı vardır; yaşamın anlamı ve ölümün anlamı vardır. En sevdiğim şey, öylesine yapılan bir hareketten anlam çıkarmaktır. Çünkü insanın, öylesine yaptığı bir şeyden bile anlaşılmasına ihtiyacı vardır. Beni, ben anlatırken bile anlamadılar; zaten bir deliyi, akılllının anlaması da kolay değildir.