"bu dert onu ağır ağır kemiriyor, biliyorum. kendini tutmaya çalışıyor; avunmayı da, derdinin içine gömülmeyi de beceremiyor bu yüzden. arada bir düşünüyor derdini, onu şöyle bir yoklayıp geçiyor. özellikle insan içindeyken yapıyor bunu. çünkü başkaları onu avutuyor. öğüt verir gibi bu konudan ciddi bir biçimde söz açması acılarını biraz hafifletiyor. ama bir odada yalnız başına kalınca, düşüncelerini kovmak için homurdanıp durduğunu işitiyorum. yine de bütün gün suratı asıktır; hemen yorulup somurtur. elini boğazına götürerek, 'düğümleniyor, kalıyor burada, geçmiyor,' der. cimrice acı çekiyor. zevkleri de böyle olmalı. bu yeknesak sıkıntıdan, şarkıyı keser kesmez başlayan bu homurdanmalardan sıyrılmayı, doğru dürüst bir acı çektikten sonra, umutsuzluk içine gömülmeyi hiç istemez mi bu kadın? sanmam, elinden gelmez bu. kördüğüm olmuş artık."