wwrathchild

bir his verdin bana, yüz yıl değil belki bir ömür içimde kalacak. tutmam gereken, kaybetmemeye çalışacağım, her nefesimde yeniden hissedeceğim bir his. zaman geçse de solmayacak, dokunduğu her yerde iz bırakacak. içimde kimselerin bilmediği, sadece benim taşıyabildiğim bir sır gibi duruyor. bazen sessizce acıtıyor, bazen de varlığıyla güç veriyor. ne tam iyi ne tam kötü… ama çok gerçek. keşke kelimelere dökülebilse, keşke anlatabilsem, ama anlatmaya çalıştıkça daha çok içime gömülüyor. sanki seninle birlikte doğdu, seninle birlikte büyüdü ama yalnızca bende bir ömür kalacak.
          	
          	belki bir gün tamamen unuttuğumu sanırım ama bir şarkıda, bir cümlede, bir bakışta, bir kokuda, bir film sahnesinde, bir sokakta, bir ay ışığının aydınlattığı gecede yeniden karşıma çıkar çıkar ve  içimdeki yerini hatırlatır hatta yerini büyütür nefesimle birlikte yüzüme tekrar tekrar vurur bir şeyleri. sonra yine susarım çünkü bazı hislerin adı olmaz, sadece yaşanır. senin verdiğin de tam olarak böyle. gitse bile kalmayı, bitse bile tamamlanmayı, sustuğunda bile duyulmayı bilen bir şey. bana seni, sende bulduğumu ve benim yüzümden de kaybettiğimi hatırlatır. acıtırken bile güzel, uzaklaşsa bile yakın, bitti dese bile içimde bir yerlerde hâlâ devam eden o his, o gerçeklik ve o ışık.
          	
          	ve biliyorum… bu his aşk kelimesiyle sınırlandırılamayacak kadar büyük, alışkanlık denemeyecek kadar özel, sıradan duygulara sığmayacak kadar gerçek. kelimelerin tarif edemediği, tanımların yetmediği, anlamını sadece benim bildiğim bir şey. belki adı yok, belki hiçbir zaman da olmayacak blki hiçbir zaman sana bunu anlatamayacağım ve içimde benimle bir ömür büyüdüğüyle kalacak ama varlığı bana yetiyor. çünkü sen bana bir his verdin; aşktan daha büyük, daha özel, daha gerçek… ve o his bende kalmaya karar verdi hiç eksilmeden, küçülmeden ama büyüyerek ve ben bunu seni kaybettiğim için sana söyleyemiyorum.

wwrathchild

bir his verdin bana, yüz yıl değil belki bir ömür içimde kalacak. tutmam gereken, kaybetmemeye çalışacağım, her nefesimde yeniden hissedeceğim bir his. zaman geçse de solmayacak, dokunduğu her yerde iz bırakacak. içimde kimselerin bilmediği, sadece benim taşıyabildiğim bir sır gibi duruyor. bazen sessizce acıtıyor, bazen de varlığıyla güç veriyor. ne tam iyi ne tam kötü… ama çok gerçek. keşke kelimelere dökülebilse, keşke anlatabilsem, ama anlatmaya çalıştıkça daha çok içime gömülüyor. sanki seninle birlikte doğdu, seninle birlikte büyüdü ama yalnızca bende bir ömür kalacak.
          
          belki bir gün tamamen unuttuğumu sanırım ama bir şarkıda, bir cümlede, bir bakışta, bir kokuda, bir film sahnesinde, bir sokakta, bir ay ışığının aydınlattığı gecede yeniden karşıma çıkar çıkar ve  içimdeki yerini hatırlatır hatta yerini büyütür nefesimle birlikte yüzüme tekrar tekrar vurur bir şeyleri. sonra yine susarım çünkü bazı hislerin adı olmaz, sadece yaşanır. senin verdiğin de tam olarak böyle. gitse bile kalmayı, bitse bile tamamlanmayı, sustuğunda bile duyulmayı bilen bir şey. bana seni, sende bulduğumu ve benim yüzümden de kaybettiğimi hatırlatır. acıtırken bile güzel, uzaklaşsa bile yakın, bitti dese bile içimde bir yerlerde hâlâ devam eden o his, o gerçeklik ve o ışık.
          
          ve biliyorum… bu his aşk kelimesiyle sınırlandırılamayacak kadar büyük, alışkanlık denemeyecek kadar özel, sıradan duygulara sığmayacak kadar gerçek. kelimelerin tarif edemediği, tanımların yetmediği, anlamını sadece benim bildiğim bir şey. belki adı yok, belki hiçbir zaman da olmayacak blki hiçbir zaman sana bunu anlatamayacağım ve içimde benimle bir ömür büyüdüğüyle kalacak ama varlığı bana yetiyor. çünkü sen bana bir his verdin; aşktan daha büyük, daha özel, daha gerçek… ve o his bende kalmaya karar verdi hiç eksilmeden, küçülmeden ama büyüyerek ve ben bunu seni kaybettiğim için sana söyleyemiyorum.

wwrathchild

hislerimi derinleştirmeye çabalıyorum. yıllardır içimde büyüttüğüm o aşkı iliklerime kadar hissetmek istiyorum. sen yokken bile her nefesimde yine senin adın var. nefesime karışıyor sanki uzun yollardan geçip senin nefesinle birleşiyor. uzun zamandır ayrıyız ama kalbim seni unutmayı beceremiyor. geçen zaman sadece acıyı derinleştirdi. ne kadar uzak olursak olalım içimde hâlâ aynı tutku, aynı özlem, aynı sen var. dön demeye korkuyorum çünkü dönmezsen yıkılmaktan dönersen de yine izüp kaybetmekten korkuyorum. ama içimde bir ses var, susmuyor. bir kez sarılmıştık bir kez daha sarılsak sanki yılların acısı dinecek, sanki her şey yeniden başlayacak. hiç bitmemiş gibi, hiç ayrılmamışız gibi. içimde hâlâ sen varsın ve bunu saklamaktan yoruldum kendime küstüm
          
          

wwrathchild

önümde kanla çizilmiş bir gelecek varmış gibi… sanki yaşayacağım her gün acıya doğacakmışım gibi. ama yine de gitme, yine de kaçma. çünkü o karanlık yollardan birlikte geçmemiz gerek. geceler uzayıp üzerine çöktüğünde nefes alamaz hale gelirsem, beni aydınlığa sen çıkarman gerek.
          
          içimde iyileşmeye niyeti olmayan yaralar var, susmayı bilmeyen binlerce düşünce, sustuğum her şeyin ağırlığı… kavuşturamadığım ellerimiz, tutamadığım bir gelecek, söyleyemediğim cümleler… hepsi içimde dönüp duruyor.
          
          sadece yanımda olmanı istemiyorum… bu gece beni hissetmen gerek. yorgunluğumu, kopuşlarımı, saklamaya çalıştığım korkularımı… kalbimin çırpınışlarını anlaman gerek. ben güçlüymüşüm gibi davranmaktan, gülümserken içimin kanamasından kaçmaktan yorulduğumdan dinlenmem getek. bir kez olsun biri gözlerimdeki fırtınayı görsün istiyorum ve bencilce bir şekilde bunu yapan sen ol istiyorum.
          
          gittiğim yollara değil, düştüğüm yerlere bak. kırıldığım anları gör. ben hep yalnız iyileşmek zorunda hissettim kaçarak bu yüzden enkaz gibi oldum. ama yine de içimde bir umut var. çok küçük, çok ürkek çok dönük ama yine de orada… sanki biri dokunsa sönecek, ama biri sahiplense büyüyecek.
          
          bu gece, o umudu senin avuçlarına bırakıyorum.
          beni biraz hisset…
          çünkü ilk defa biri tarafından anlaşılmayı gerçekten istiyorum.

wwrathchild

bazen kendi kendime düşünüyorum, yıllar geçti ama ben hâlâ oradayım sanki
          o ilk gün, o ilk heyecan, o ilk ses, ilk konuşmaların içindeki heyecan ve alışana kadar böyle demeler… hiçbir şey eskimedi içimde zaman aktı, insanlar değişti, hayat değişti ama içimdeki o yer değişmedi orada hâlâ sen varsın hep ol istiyorum.
          
          karanlığın içinden sakin, zararsız mükemmel bir ay ışığı misali parlayıp elimden tuttun, acıları dindirdin ruhumu dinlendirdin ay ışığı dedim çünkü senin ışığın hiçbir zaman göz almazdı acıtmadan aydınlatırdı sessizce var olurdu kimseden bir şey istemeden sadece dururdu ama ben yapamadım, ben koruyamadım o ışığı kaç kere elimden kaymasına sebep oldum bilmiyorum belki yüzlerce kez elimle söndürdüm belki de beni aydınlatan şeyi
          
          arada bir hissediyorum kalbimin bir tarafı yıllar önceki bir günde kalmış orada biz varız
          hiç ayrılmamışız gibi ama bir araya da gelemiyormuşuz gibi ben adım atamıyorum
          şimdiki zamana karışamıyorum hep geride bir yerde asılı duruyorum seni bizi tekrarlıyorum
          
          sen başkasının hayatında yer almış olabilirsin
          benim de hayatıma insanlar girip çıktı güldüm, sevdim sandım kendimi kandırdım, unuttum sandım ama hepsi bir hayal kırıklığının içinde eriyip gitti onlarda sana benzeyen hiçbir şey yoktu ben de zaten senden kaçarken sana benzemeyen insanlarda durdum ama unutmadım unutamadım içimde yeşerip büyüdün her zaman hep yine yine ve yine sadece seni istedim bana ister bencil de ister başk bir şey ama böyle işler işte.
          
          

wwrathchild

bazen düşünüyorum belki sen unuttun belki hatırlamak bile istemiyorsun belki ben artık sadece geçmişinden küçük bir gölge olarak kaldım
            ama ben hâlâ buradayım yıllar sonra bile bir mesajında küçücük bir harfde seni buluyorum
            bir şarkıda seni duyuyorum bir sokakta seni hissediyorum bir şeyleri sana anlatmak sana göstermek istiyorum.
            
            kendi kendime kızıyorum insan nasıl olur da birini hiç tam yaşamadığı halde bu kadar özler bu kadar sever ama bir o kadar da üzüp kaybeder bu kadar unutamaz bilmiyorum bildiğim tek şey sen çıkmadın içimden ve çıkmayacaksın gibi de duruyor.
            
            sen gittin diye hayatım durmadı ama içimde sen bırakıp gittiğin yer hareketsiz kaldı kimse dokunmadı kimse değemedi kimse senin yerini alamadı
            
            ben unutmuş gibi yaşamayı öğrendim ama hiç unutmadım hiç unutmak istemedim belki de çünkü seni hatırlamak bile bazen nefes almaktan daha gerçek geliyor. insan en kıymetlisi de olsa bazen kaybetmeden bazı şeylerin farkına varamaz ya hani ben de ışığımı, en kıymetlimi, seni kaybetmeden önce farkına varamadım bu hislerin. pişmanlığım içinde karanlığın en diplerinde içimde savaşarak seni düşünüyor, seni istiyor, seni seviyor ve umutsuzca bekliyorum neyi beklediğimi bile bilmeden sadece bekliyorum.
            
            ve itiraf etmem gerek bütün her şeyin altında yatan gerçek şu ben hâlâ sadece seni istiyorum
            başka kimseyi değil
            bugün bile
            yıllar sonra bile
            hâlâ sadece seni.
Reply

wwrathchild

wwrathchild

özlem içini parçalıyor
            sanki yıllardır gitmeyen bir ağrı gibi
            dışarıdan belli değil
            içeride kıyamet
            yaşanmayan her ihtimal
            yarım kalan her cümle
            söylenmeyen her kelime
            kalbi keskin bir bıçak gibi dürtüyor
            
            pişmanlık ise en acımasız olan
            keşke dediğin her şey
            geri döndürülemeyecek bir gerçek gibi gözünün önünde duruyor
            keşke daha iyi sevebilseydim
            keşke korkmasaydım
            keşke vazgeçmeseydim
            keşke onun elini bırakmasaydım
            keşke dünyayı değil kalbimi dinleseydim
            keşke…
            
            ama sonra bir yerden umut çıkıyor
            tamamen bitmemiş bir duygunun içinden süzülüp geliyor
            sanki kalp kendi kendine konuşuyor
            belki bir gün
            belki başka bir zamanda
            belki başka bir gökyüzünün altında
            belki yine aynı ay ışığında
            bir yerlerde yol yeniden kesişebilir diye fısıldıyor
            
            belki yaralar geçmez
            belki geçmiş silinmez
            belki acı hep var olur
            ama sevgi de var olur
            ve bazı sevgiler bitmemek için var olur
            
            acı yakar
            hüzün çöker
            özlem paramparça eder
            pişmanlık boğar
            ama umut…
            her şeye rağmen içten içe nefes almaya devam eder
            
            kim bilir
            belki bir gün hiç beklemezken
            zaman nefesi kesen bir an yaratır
            ve yıllarca içte saklanan o duygu
            bir anda göz göze geldiğin bir saniyede
            yıllarca hiç kaybolmamış gibi geri döner
            
            belki olmaz
            belki olur
            ama kalbin söylediği tek cümle yine değişmez
            unutmadım, unutamadım pişmanlıktan da mahvoldum.
            
Reply

wwrathchild

bazen insan kendi hayatının içinde kayboluyor
            her şey normale dönmüş gibi yaşarken
            içinde büyük bir boşluk taşıyor
            kimsenin görmediği
            kimsenin bilmediği
            kimsenin dokunamadığı
            
            acı çok garip bir his
            birini kaybettiğin yerde seni en çok hayatta tutan şey oluyor
            bırakman gerekirken tutuyorsun
            unutman gerekirken hatırlıyorsun
            yoluna devam etmen gerekirken olduğun yerde donup kalıyorsun
            
            hüzün geceleri daha ağır geliyor
            kalbin sesini susturacak hiçbir şey olmuyor
            odada bir sessizlik
            pencerede hafif bir rüzgar
            ve dışarıdan içeri sızan ay ışığı
            tam sanki kalbinin üzerine vuruyor
            gizlediğin her duyguyu ortaya çıkarıyor
            kaçtığın hiçbir şeyden kaçamıyorsun o anda.
Reply