Küçükken geceleri kapıyı kapattırmazdım.yatağıma uzanıp dakikalarca lambanın ışığına bakardım.bir süre sonra gözlerim dolardı güler,tekrarlardım.kendime böyle bi oyun bulmuştum.çünkü daha hiç bir şey yaşamamıştım,bu hayatın ne kadar pis bi yer olduğunu bilmiyorum.şimdi ise odamda lamba yakmıyorum hatta aydınlıktan nefret ediyorum.küçükken oynadığım bu oyunun biraz değişini oynuyorum.saatlerce tavanı seyrediyorum.yaşadıklarımı düşününce önce çenem titriyor sonra gözlerim doluyor.yaş akmasın diye gözlerimi sımsıkı kapatıyorum.ben bunları yaşarken ailem hissetmiyor,bataklıkta olduğumu farketmiyor.hayati hep sallamayan biri olduğumu düşündüler.peki benim uykusuz gecelerimi,tükenen ciğerlerimin hesabını kim vericek?